Examples of using "облегчить" in a sentence and their turkish translations:
Bu, ağrıyı hafifletmeli.
Kahkaha ağrının hafiflemesine yardım eder.
insanların karar vermesini nasıl kolaylaştırabildiğini görebiliyorum.
Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.
Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.
Onun ızdırabını hiçbir kelime hafifletemez.
kanser ve demans hastaları için olumlu sonuçlar verdiğini düşünüyorum.
Çünkü algoritmanın işini de kolaylaştırmak istediler.