Examples of using "Поэтому" in a sentence and their turkish translations:
Bu yüzden mi ayrılıyorsun?
Onların ölme nedeni bu mu?
Geri gelme nedenin bu mu?
- Kalma nedenin bu mu?
- Bu yüzden mi kaldın?
Bu yüzden mi üzgünsün?
Bu yüzden mi geç kaldın?
Bu yüzden sana güveniyoruz.
O yüzden mi bunu yaptın?
O da bir an durup düşündü:
ve bu yüzden güvenli olduğunu düşünüyor.
o yüzden şansınızı deneyin.
Kendinize şunu sorun:
Bu yüzden mi buradayım?
Tom burada olmasının nedeni budur.
Bu sebep değil.
Tom'un gitme nedeni bu mu?
İnsanların endişeli olma nedeni bu.
O hasta. Burada olmamasının nedeni budur.
Bu yüzden mi beni öldürmek istiyorsun?
Bu yüzden önem veriyorum.
Bu nedenle mi beni buraya çağırdın?
Tom'un kazanamama sebebi bu değil.
Yani bu duyguları besliyor.
ve bu hataların kaynağına inmelerini sağlayan
Böylece düşünmeye başladım:
Bu yüzden devam edecek.
Sakın kımıldamayın.
Hırlamaya başlamasının sebebi bu.
Bu yüzden buradayım.
Bir model inşa ettik,
Mahari odamdan çıkarken,
dolayısıyla rüzgar esmiyordu
yani dolayısıyla güneş doğduğunda
yani yine göz ediyorlar
Bu yüzden, eğitim çok önemli.
Burada olmamın nedeni budur.
Bu yüzden sürekli tartışıyoruz.
Bu nedenle sen bir polissin.
Boşanmamızın nedeni bu.
Onu sana vermemin nedeni bu.
Yorgundum bu yüzden yatmaya gittim.
Sormamın nedeni odur.
- Bu yüzden senin için endişeleniyorum.
- Bu yüzden sizin için endişeleniyorum.
Tom'un seninle konuşmak istemesinin nedeni bu mu?
Bize yardım etmeyecek olmanın nedeni bu mu?
Onlara yardım etmeyecek olmanın nedeni bu mu?
Bana yardım etmeme nedenin bu mu?
Ona yardım etmeme nedenin bu mu?
Tam olarak bu yüzden geldim.
bu sebeple gerçekleşme sebeplerini
Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor
Bende bir şey söylemedim.
Böylelikle bir şeyler yaptım.
Bu yüzden, eğitimime devam ettim,
Bu yüzden kendimize sormalıyız,
Yani artık hipotermi tehlikesi yok.
Belki bu beni biraz taraflı yapıyor
Uykusuz geçen birkaç geceden sonra
işte bu yüzden Twitch'i başlattım --
Bu yüzden de ressam olarak favori tekniğim soyutlama.
Ben de sıfır randevu icat ettim.
Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.
Bu önalıcı çözümleri yaygınlaştırmanın yanısıra,
Bu sebeple ona ''yer çekimsiz ortam'' diyoruz.
Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.
Yani burada olan şey kesinlikle fizik--
yani geçmişe bir yolculuk yapmak gerekiyor
yani sarmal bir yöntem kullanıldı
Bu yüzden herkesi ciddiyete davet ediyorum
bu yüzden yaprak bitlerini yemiyorlar
Bu yüzden onları bulmak epey zor.
Ve bu nedenle de,
- Kızgındı. Sessiz kalmasının sebebi budur.
- O kızgındı. Sessiz kalmasının nedeni budur.
Yol buzlu, bu yüzden dikkatli ol.
Sanırım Tom'un burada olma nedeni bu.
Bu yüzden mi onunla yattın?
- Halk aptaldır, yani halk ödeyecek.
- Halk aptaldır, bu nedenle halk ödeyecek.
Bu yüzden masturbasyon yapmak zorunda kalıyorum.
Tom'dan korkma nedenim bu değil.
Bu nedenle saldırmadık.
Bekar olmamın nedeni bu.
Tom'un onu yapma nedeni o değil.
- Bunu yapma sebebim bu değil.
- Bunu o yüzden yapmadım.
Geç kalmamın nedeni odur.
İşte bu yüzden ona kızgınım.
- Hasta olduğu için okula gitmedi.
- Okula gitmemesinin sebebi, onun hasta olmasıdır.
Bugün yorgundum, o yüzden erkenden yatmaya gittim.
Bu yüzden mi buradasın?
O yüzden mi geldin?
Bu yüzden mi geri döndün?
Aramanın nedeni o muydu?
Sana söylememe nedenim tam olarak bu.
Bu bir yasadır, bu yüzden herkese uygulanır.
Bir şey bulamadım, o yüzden direkt başlayalım.
insanlar gördüm.
"Daha sonra mı gelelim?" diye sorduk.
Peki yumurtlayınca ne olur?
Bu sebeple, bağışıklık sisteminize gelince,
Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.