Examples of using "облегчит" in a sentence and their turkish translations:
Bu işimizi çok daha kolaylaştıracak.
Bu ilaç acıyı rahatlatacaktır.
Bu, işimizi çok daha kolay hale getirecek.
Bu ilaç kramplarınızı azaltacaktır.
Bu ilaç baş ağrınızı yatıştıracaktır.
Aspirin baş ağrımı hafifletecekse, bu gece bu korkunç ilacın yerine bir çift alacağım.