Examples of using "вправду" in a sentence and their turkish translations:
İşler gerçekten değişti.
Tom gerçekten açgözlü.
Ayrıntılar gerçekten önemli değil.
Gerçekten paraya ihtiyacım var.
Bunu gerçekten takdir ediyorum.
Gerçekten oldukça geç.
Tom'u gerçekten öptün mü?
Tom o kadar cahil mi?
O gerçekten etkileyici!
Tom gerçekten köpeklerden nefret eder.
Tom gerçekten seninle dans etti mi?
Gerçekten bunu yiyebilir misin?
Gerçekten onun bakire olduğunu düşünüyor musun?
Bence gerçekten şaşırtıcısın.
Tom gerçekten sana taşlar attı mı?
Bu çok etkileyici.
Benden gerçekten nefret ediyorsun, değil mi?
O gerçekten Tom.
Buna gerçekten inanmıyorsun, değil mi?
Tom'un gerçekten bir zaman yolcusu olduğuna inanan bir sürü insan var.
Tom, Mary'nin gerçekten ona inandığına inanamıyor.
Gerçekten gitmek istiyorum.
Bugünlerde Amerika ile ortak gerçekten her şeyimiz var, elbette dil hariç.
Tom'un onu gerçekten yapabileceğini düşünmüyorsun, değil mi?
Aspirin baş ağrımı hafifletecekse, bu gece bu korkunç ilacın yerine bir çift alacağım.
Gerçekten bir tesadüf olup olmadığını merak ediyorum.
Tom'un gerçekten böyle bir şey yapıp yapmayacağını merak ediyorum.
Gerçekten ona güveniyor musun?