Examples of using "нужды" in a sentence and their turkish translations:
bolluğun yokluktan daha iyi,
Bağırmaya gerek yok.
Gizlemeye gerek yok.
Acele etmek zorunda değilsiniz.
İşleri aceleye getirmeye gerek yok.
Özür dilemene gerek yok.
Tom endişelenmek zorunda değil.
Utanmana gerek yok.
Burada kalmana gerek yok.
Acele etmeye gerek yok gibi görünüyor.
Bir bebek gibi ağlamaya gerek yok.
Tom için üzülmene gerek yok.
Kaliteli şarabın reklama ihtiyacı yoktur.
Ona söylememe gerek yoktu.
Tom'la konuşmamıza gerek yok.
Seninle sohbet etmeme gerek yok.
Henüz panik yapmaya gerek yok.
Bu tür ince ayrımlar yapmaya gerek yok.
Buna gerek görmedim.
Tom'un bana ne yapacağımı söylemesine gerek yok.
- Onun çalışmasına gerek yok.
- Çalışmaya ihtiyacı yok.
Cevap vermek zorunda değilsin.
Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
Ayağını yorganına göre uzat.
Onlar yaşlı insanların özel ihtiyaçlarını dikkate alamadılar.
Bunun ne kadar önemli olduğunu sana söylememe gerek yok, değil mi?
- Onu yapmana gerek yok.
- Onu yapman gereksiz.
Onu yapmaya gerek yok.
Tom'un Mary'ye söylemesine gerek yoktu. O zaten biliyordu.
Acele etmene gerek yoktu.
Yanına bir şemsiye almana gerek yoktu.