Examples of using "ненавидеть" in a sentence and their turkish translations:
Senden nefret etmeyi seviyorum.
Senden nefret edemiyorum.
Senden nefret edemem.
Ondan nasıl nefret edebilirim?
Ondan nefret etmeye başlıyorum.
Oğlandan nefret edilemez.
İnsanlar nefret etmeyi durdurmalı.
Tom benden nefret edecek.
Onlar hayvanların nefret edemediğini söylüyorlar.
Lütfen benden nefret etme.
İnsanlar gerçekten birbirlerinden nefret etmek zorundalar mı?
Birisinden nefret etmek çok kolaydır.
Birisinden nefret etmek çok kolaydır.
Yürü be kim tutar seni.
Bunun için benden nefret etme.
Gerçekten Avustralya'dan nefret etmeye başlıyorum.
bir terörist, çocuğu öldürüldüğünde bile
Ben senden nefret ediyordum, hâlâ nefret ediyorum ve nefret etmeye de devam edeceğim.
Bassam hâlâ İsraillilerden nefret etmediğini söylüyor,
Ben insanlar arasında yaşadım ve onlardan nefret etmeyi öğrendim.
CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.
Benden nefret etme.
Tom benim en iyi arkadaşım olmasına rağmen, ondan nefret etmeye başlıyorum.
Eğer bunu yaparsan herkes senden nefret edecek.
Hayat birinden nefret ederek boşa zaman harcamak için çok kısa.
Tom'un bunun için benden nefret edeceğini biliyorum.