Examples of using "найдены" in a sentence and their turkish translations:
dünyada olmayan partiküllere rastlandı
Çalınan para bulundu.
Anlamlı farklılıklar bulundu.
gök taşıyla ilgili herhangi bir unsura rastlanmadı bile
Eski paralar gizemli mezar içinde bulundu.
Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu.
Tabancada parmak izlerin bulundu.
Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.
Onlar ölü bulundular.
6. yüzyılın önemli bilim adamları matematikçileri fizikçileri mimarları hepsi burada bulundu
İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalaya dağlarında bulunduğunu duydum.
Alternatif yakıt kaynakları bulunamazsa, dünyamız bir enerji krizi geçirir.
Cesetleri asla bulunmadı.
O zaman senin halkını koruyan büyük önder Mikail görünecek. Ulusun oluşumundan beri hiç görülmemiş bir sıkıntı dönemi olacak. Buradaki halkın – adı kitapta yazılı olanlar – kurtulacak.