Examples of using "лицу" in a sentence and their turkish translations:
Tom suratıma yumruk attı.
yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.
Kızlar birbirlerine bakıyorlar.
İki adam yüz yüze görüştüler.
Tom Mary'nin yüzüne yumruk attı.
Yüz yüze oturduk.
Tom onun yüzüne yumruk attı.
Tom onun yüzüne yumruk attı.
O onun suratına yumruk attı.
O, suratıma yumruk attı.
Onun yüzüne yumruk attı.
Suratına bir yumruk attı.
Onlar yüz yüze durdu.
Gözyaşları yüzümden aşağı süzüldü.
Onlar yüz yüzeydi.
Bizim yüz yüze konuşmamız gerekiyor.
Böyle konuşmak sana yaraşmıyor.
İki düşman yüz yüzeydi.
Yüzün kabul etmediğini söylüyor.
Ölümle yüz yüze kaldık.
Tom, Mary ile yüzleşti.
Öğretmen ve ben yüz yüze oturduk.
Yüzündeki ifadeye bakılırsa, o başarmış görünüyor.
Mavi renk sana yakışıyor.
Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.
Tom kendini kaybetti ve Konrad'ın yüzüne vurdu.
Tom Mary ile yüz yüze konuşmak istedi.
O kravat üzerinde iyi görünüyor.
Ben Tom olsaydım Mary'nin yüzüne yumruk atardım.
Facebook bu kişileri kayıt ediyor, daha sonra sizin karşınıza face de
Ben anne ve babamın katili ile karşı karşıyaydım.
Mary ona yüzünden yumruk atmamı istetti.
Biz yüz yüze durduk.
Siyah sana yakışıyor.
Sonunda yüz yüze görüştüler.
Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.
Böylece İskender’in ordusunda yüzleşmeye karar verdiler. Granicus Nehri.
- Mavi sana yakışıyor.
- Mavi senin üzerinde iyi görünüyor.
Yeni elbiseniz üstünüzde gerçekten iyi görünüyor.