Examples of using "килограмма" in a sentence and their turkish translations:
O sadece üç kilo geliyor.
Üç kilo aldım.
İki kilo et al.
Net ağırlık üç kilogram.
Ben iki kilo soğan istiyorum.
- Bu yaz iki kilo aldım.
- Bu yaz iki kilo almışım.
Bu yaz iki kilo aldım.
İki kilo elma istiyorum.
Bu yaz iki kilo aldım.
Bu kutu üç kilogram ağırlığında.
Tom üç kilo elma satın aldı.
Tom'un üç ya da dört kilo zayıflaması gerekiyor.
Üç kilo soğan istiyorum.
Haftada üç kilogram nasıl kaybedebilirim?
bir kiloluk bir şeyin, örneğin, ay yüzeyine götüreceğimiz,
Polis evi araştırdı ve iki kilo eroin ele geçirdi.
Ben üç kilo aldım.
O, evlendikten sonra 23 kilo aldı.
O, 270 paund ağırlığındadır.
Bu hafta en az üç kilo kaybettiğimden eminim.