Examples of using "добры" in a sentence and their turkish translations:
Onlar çok nazik.
Tom, çok kibarsın.
Onlara karşı nazik ol.
Tom'a karşı nazik ol.
Lütfen ayağa kalkar mısın?
Kendilerine nazik davranmazlar.
Onlar yaşlı insanlara karşı nazikler.
Siz bizim için iyiydiniz.
Lütfen havuzdan çıkın.
Onlar bana karşı çok nazik.
Her zaman çok naziktin.
Saat üçte mutlaka gel.
Tom'a karşı çok naziktin.
Onlar bana karşı nazikti.
Rica ederim, bana yolu gösterin.
Nazik ol.
Benim için birkaç hususu aydınlığa kavuşturur musun?
Çok naziksin.
Bize karşı çok naziktin.
Bize yardım edecek kadar naziklerdi.
Onların çoğu bize karşı naziktiler.
Bir fincan çay lütfen.
Lütfen ne zaman ineceğimi bana söyler misiniz?
Tom ile konuşmak istiyorum, lütfen.
Tom ve Mary bana karşı çok nazikti.
Benim için çok iyisin.
Lütfen bana istasyona giden yolu gösterir misiniz?
Çok naziksin.
Biraz elma şarabı istiyorum, lütfen.
Çok naziksin.
Çok naziksiniz.
"Merhaba", "Merhaba, Tom'la görüşebilir miyim, lütfen?" "Affedersiniz, muhtemelen bir hata yaptınız."
Bana iki dondurma verin, lütfen.
Çok naziktin.
Lütfen biraz bekleyin. Onun geri dönüp dönmediğine bakacağım.
Sen bana karşı çok fazla naziksin.
- Bir dahaki sefer daha erken gelmenizin bir sakıncası var mı?
- Gelecek sefer daha erken gelir misin?
"Kahvenizi nasıl alırsınız?" "Sütlü ve orta şekerli, bir zahmet."
Tüm hayvanlara karşı nazik olun.
Lütfen bana o eteği gösterir misin?
Sayın bayım, lütfen, zavallı, aç bir insana yardım elinizi uzatın.
Ben iki kilo soğan istiyorum.
Ne kadar naziksiniz!
Lütfen biletini göster.
Merhaba. Ben Joe Carlton. Michael ile konuşabilir miyim?
Lütfen Tom'u ara.
Tüm anneler lütfen burada bekler misiniz?
Bana karşı çok iyisin.
Bana karşı çok naziktin.
- Kapıyı kapatın, lütfen.
- Lütfen kapıyı kapat.
- Kapıyı kapatacak kadar nazik ol.
- Kapıyı kapatın, lütfen!
- Kapıyı kapat, lütfen.
- Lütfen kapıyı kapatın.
- Lütfen kapıyı kapatır mısın?
Gelebildiğinize sevindim. Lütfen kendi evinizdeymiş gibi davranın.