Examples of using "имел" in a sentence and their turkish translations:
manyetik kutbu vardı
Hiçbir ipucum yoktu.
Proje büyük bir başarıydı.
- Tom kendini savunma hakkına sahipti.
- Tom'un kendini savunma hakkı vardı.
Nereye gitmem gerektiği konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un senin kim olduğuna dair fikri yoktu.
Tom'un ne olduğu konusunda bir fikri yoktu.
marsın da manyetik bir alanı vardı
Düzenleme ile ilgili biraz bilgisi var.
O, sahip olduğu her şeyi kaybetti.
Tom'un demek istediği bu mudur?
Onun sessiz olma hakkı yoktu.
Tom bunu mu demek istedi?
O onu söylemeye cüret etti.
Tom ne demek istedi?
Tom kimi kastetti?
Neden olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Onu yapma hakkım vardı.
Onunla tanışmak şerefine nail olmadım.
Ne aradığıma dair hiçbir fikrim yoktu.
Ne yazmam gerektiği konusunda hiç fikrim yoktu.
Tom'un onu nasıl yapacağına dair herhangi bir fikri yoktu.
Bunların hiçbirini demek istemedim.
Tom'un kazanacağı konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Öyle demek istemedim.
O Amerikan filmi büyük bir başarıydı.
Tom'un ne söyleyeceği hakkında fikri yoktu.
Ne bekleyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un demek istediği o değil.
Ne yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu.
Onu Tom'la birlikte aldım.
Tom'un söylemek istediği bu.
Tom'un ne demek istediğini merak ediyorum.
Tom onu kastetti.
Kim olduğu hakkında fikrim yoktu.
Ne söyleyeceğime dair hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.
Tom gerçekten bunu demek istedi.
Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu.
Tom'u kastetmedim.
Tom'un ne bekleyeceği konusunda hiçbir fikri yoktu.
Tom'un onu söylemeye hakkı yoktu.
Onu kastetmek istemedim.
Tom'un ne yapacağı konusunda kesinlikle hiçbir fikri yoktu.
Onunla ilgili yapacak çok az şeyim var.
O benim tavsiyemi görmezden gelmeye cesaret etti.
Tom'un ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.
Tom'un kendisinin nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un, Mary'nin nerede olduğu hakkında herhangi bir fikri yoktu.
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Olanla ilgili yapacak bir şeyim yoktu.
Tom'un onu demek istemediğinden eminim.
Tom'un konuştuğum şey hakkında hiçbir fikri yoktu.
Senin onları tanıdığına ilişkin hiçbir fikrim yoktu.
Senin onu tanıdığına ilişkin hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un bununla bir ilgisi olduğunu düşünüyor musun?
Ne dediğini çözmeye çalıştığımda
Bir dolar da 9,08 TL gibi bir ortalaması vardı
Hiç kimsenin cinayet için bir nedeni var gibi görünmüyordu.
Söylediğimi kastettim.
Tom'un Mary'nin babasının kim olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu.
Tom'un Mary'nin nereye gittiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Tom'un Mary'nin ne kadar zengin olduğu hakkında fikri yoktu.
Kazayla bir ilgim yoktu.
Onunla alâkam yok.
Tom'un skandalla bir ilgisi yoktu.
Tom'un bir doktor olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Ne aradığına dair hiçbir fikrim yok.
Ne demek istediğimi biliyorsun.
Burada olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un ne demek istediğini anlıyorum.
Büyük Buhran kadar da kötü değildi.
Bununla bir ilgim yoktu.
Tom'un ne demek istediğini biliyorum.
Ne demek istediğini biliyorum.
Tom'un onunla bir ilgisi yoktu.
Bunu olacağına dair hiçbir fikrim yoktu.
En ön sırada oturma şerefine nail oldum.
Benim onunla bir ilgim yoktu.
Tom'un ne hakkında konuştuğu konusunda hiçbir fikri yoktu.
Tom'un Mary'nin kim olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu.
Tom'un geldiği konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Onun kim olduğu hakkında bir fikrim yoktu.
Tom'un çocuk kaçırmakla ilgisi yoktu.
Tom'un Mary'nin hasta olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Hiç kimsenin ne istediğim konusunda bir fikri yoktu.
Muhtemelen Tom'un demek istediği odur.
Tom'un Mary'nin onu sevdiği konusunda hiçbir fikri yoktu.
Onu yapabileceğin hakkında hiçbir fikrim yoktu.