Examples of using "имеете" in a sentence and their turkish translations:
Bir avukat tutma hakkına sahipsin.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Sanırım Tom'dan bahsediyorsun.
Sadece ne demek istiyorsun?
Sen benim mallarını gasp etmek hiçbir yasal hakka sahip değilsin.
Ne demek istediğini anlıyorum.
Ne demek istediğinden tam olarak emin değilim.
Bilme hakkınız var.
İstediğiniz yere seyahat etme özgürlüğünüz var.
- Tabii ki ne demek istediğini biliyorum.
- Tabii ki ne demek istediğinizi biliyorum.
Hakkın yok.
Sen kimden bahsediyorsun?
Ne demek istediğine dair açık bir fikrim yok.
Beni mi kastediyorsun?
Kimi kastediyorsun?
Bize karşı neyin var?
Onlara karşı neyin var?
Mutfakta yemenin bir sakıncası var mı?
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.
Asansörde sigara içemezsin.
Bütün bu şikayetten ne kadar usandığım konusunda bir fikrin yok.
Ona karşı bir şeyin var mı?
O insanlara karşı neyin var?
Bu ne demek istediğine bağlı.
Tom'a karşı bir şeyin var mı?
Bunu söylemeye hakkın yok.
Oraya gitmeye hakkınız yok.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Bu kutuyu açmaya hakkın yok.
Peki, ne demek istiyorsun?
Burada olmaya hakkın yok.
Ne demek istediğini biliyordum.
Bizi mi demek istiyorsun?
Senin bununla bir ilgin yok.
Sanırım bilme hakkına sahipsin.
Ne demek istediğini Tom'a anlat.
Onun kim olduğuna dair hiçbir fikrin yok, değil mi?
Ne hakkında konuştuğun konusunda hiçbir fikrin yok.
Bize ne demek istediğini söyle.
Onlara ne demek istediğini söyle.
Ona ne demek istediğini söyle.
Ona ne demek istediğini söyle.
Bana ne demek istediğini söyle.
- Ne demek istediğinizi biliyorum.
- Neyi kastettiğini biliyorum.
Nerede olduğumuz konusunda bir fikrin yok, değil mi?
Ne demek istediğini anlamıyorum.
Bana karşı neyin var?
Ona karşı neyin var?
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.
- Ne demek istediğini anlamıyorum.
- Ne demek istediğini bilmiyorum.
- Ne demek istediğini bilmek istiyorum.
- Ne demek istediğinizi bilmek istiyorum.
Onu demek istediğini sanmıyorum.
Tam ne demek istediğini biliyorum.
Sanırım ne demek istediğini biliyorum.
Bana ne yapacağımı söyleme hakkın yok.
Ne demek istediğini bilmek istiyorum.
Bir ip ucun yok.
Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
Herhangi bir itirazınız var mı?
Öyle söylemeye hakkın yok.
Ne demek istediğini anlıyorum.
Ne demek istediğini bilmiyorum.
Senin hiçbir fikrin yok.
Ne demek istediğini anlamaya başlıyorum.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
Bana tüm söylemek zorunda olduğun bu mudur?