Examples of using "идут" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ayakkabı olmadan yürüyorlar.
Kravatlar size uyar.
Herkes gidiyor.
Saatiniz doğru mu?
Nasıl gidiyor?
Onlar eve gidiyorlar.
O saat çalışıyor mu?
Herkes eve gidiyor.
Onlar buraya geliyorlar.
- Onlar nereye gidiyorlar?
- Onlar nereye gidiyor?
İşler iyi.
İşler kesat.
Herkes bu gece nereye gidiyor?
Sonbaharın başlarında yağmur yağar.
Bugün "Ruslar geliyor! Ruslar geliyor!" adında bir filmin olduğunu keşfettim.
Bir de iki parmaklı tembel hayvanlar var.
Işıklardan faydalanıyorlar.
Soğuk hava geliyor.
Merhaba, işler nasıl?
Onlar gidiyorlar.
Onlar savaşa gidecekler.
Burada sık sık yağmur yağar.
Alışverişe gidiyorlar.
İş araştırman nasıl gidiyor?
Çocuklar okuldan yürüyorlar.
Onlar beni takip ediyorlar.
- Onlar cehenneme gitmeli!
- Onların cehenneme gitmeleri gerek!
Hazırlıklar en yoğun döneminde.
- Sokakta yürüyorlar.
- Onlar caddede yürüyorlar.
- Görüşmeler tüm hızıyla sürüyor.
- Müzakereler hız kesmeden devam ediyor.
Saatinizin doğru mudur?
Bugün "Ruslar geliyor! Ruslar geliyor!" denilen bir film olduğunu keşfettim.
İşleri çok parlak gitmiyor.
Tom ve Mary parka giderler.
Bugün, oldukça iyi bir durumdayım.
Yazın, insanlar plaja gider.
Şu gözlükler size uyar.
- Şimdi nereye gidiyorlar?
- Onlar şimdi nereye gidiyor?
Kısa saç ona gerçekten yakışıyor.
Nereye gittiklerini biliyorum.
- Neden insanlar sinemaya gidiyor?
- İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?
Şaka bir yana, nasılsın?
Büyük düşünceler kalpten gelir.
Üç küçük kız buz pateni pistine gidiyor.
Mektuplarınız iki gün içinde ulaşır.
- Boston'a çok yağmur yağar mı?
- Boston'da çok yağış oluyor mu?
Şimdi onlar kiliseye gidiyorlar.
- Parlak renkler Tom'a pek gitmiyor.
- Parlak renkler Tom'a yakışmıyor.
Dört saati aşkın süredir yürüyorlar.
karıncalar gerçekten bu dünayaya
İki cadde birbirine paralel çalışır.
Fiyatlar gittikçe yükseliyor.
Onlar geliyor.
İki aday başa baş.
Herkes nereye gidiyor?
Yolun her bir tarafında bir hendek var.
- Müzakereler nasıl gidiyor?
- Görüşmeler nasıl gidiyor?
Tom'un ilerlediğini düşünüyorum.
Tom ve Mary pazara gidiyorlar.
- O kuledeki saat doğrudur.
- O kule üzerindeki saat doğru.
O saat işliyor mu?
- Onun eylemleri sözlerine uymuyor.
- Onun yaptıklarıyla söyledikleri birbirini tutmuyor.
Benim bakış açımdan işler iyi gidiyor.
- Ekimde burada çok yağmur yağar.
- Ekim ayı burada çok yağmurlu geçer.
Çocuklar okula altı yaşında başlarlar.
Arkadaşların nereye gidiyor?
engellediği güneş ışınları nereye gidiyor o zaman?
- Senin nasihatın bana her zaman yardımcı olmuştur.
- Tavsiyelerin bana hep yardımcı olmuştur.
Umutsuz insanlar çoğu kez korkunç şeyler yaparlar.
Saat yanlış.
Onun okuldaki başarısı iyidir.
Hastalık ve kıtlık birlikte giderler.
Aşk ve kıskançlık bir aradadır.
Servet ve sağlık el ele gider.
Onlar doğru yönde gitmiyor.
ve onları da buna ikna etme konusunda ne kadar hevesli
Alman Tsingtao Deniz üssünü ele geçirir
Arkadaşlarımın çoğu bu gece oraya gidiyor.
Geçen gün bir saat aldım. O, zamanı doğru gösteriyor.
Tom hâlâ işlerin gidişinden memnun değil.
Bana sık sık etekle iyi görünmediğim söyleniyor.
Burada sık sık yağmur yağar.
Saat ileri gidiyor.
Erkekler işe giderler.
Alışverişe giderler.
Tom ve Mary yarın akşam bir dansa gidiyorlar.
Yaralılar iyileşiyorlar.
Şartlar Tom için son zamanlarda oldukça zor olmuştu.
Tom ve Mary çok iyi kazanmıyorlar.
Onların eve gitmesine izin ver.
Burada hava çok serindir çünkü sık sık yağmur yağar.
Tom ve Mary gelmiyorlar.