Examples of using "двоих" in a sentence and their turkish translations:
O, iki çocuk yetiştirdi.
Polis kavga eden iki adamı ayırdı.
Mary iki çocuk annesidir.
İki çocuk babasıdır.
O iki kişilik yiyor.
İkinizden hanginiz sorumlusunuz?
- İkisinden biri gitmeli.
- İkisinden biri gitmek zorunda.
İkinizi arabayla eve bırakabilir miyim?
İkinizi yalnız bırakacağım.
Siz ikiniz beni hasta ediyorsunuz.
Siz ikinizin çok ortak özelliği var.
Biz ikimiz hariç herkes öldü.
İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
Siz ikiniz için çok mutluyum.
Sizin her ikiniz için de çok mutluyum.
Banyolu iki kişilik bir oda lütfen.
Mary ve ben iki çocuğumuzun olmasını planlıyoruz.
İkimizden biri onu yapmak zorunda.
Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.
- İki kişilik bir odaya ihtiyacım var.
- Bana iki kişilik bir oda lazım.
- Bana çift kişilik bir oda lazım.
- Çift kişilik bir odaya ihtiyacım var.
Çok çalışıyorsun.
Tom yanan evden iki çocuk taşıdı.
Siz ikinizden hanginiz benimle geliyor?
- İkinizden biri buraya gelsin.
- İkinizden biri buraya gelmeli.
Cuma günü iki kişilik mevcut bir masanız var mı?
Tom ikinizin çok ortak şeyi olduğunu söylüyor.
Hâlâ yavrularını emziren ve kendi iştahı da epey açık olan dişi...
Büyük büyük ebeveynlerimden sadece ikisi onlarla tanışmam için yeterince uzun yaşadı.
Bugün iki öğrenci yoktur.
Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar.
Her ikisini de sevmiyorum.
Ya sen ya da ben gitmek zorunda kalacağım.
Ya siz ya da ben onu yapmak zorunda kalacağım.
Onu ya sen ya da ben ziyaret etmeliyim.
Aynı zamanda iki kişiyi sevebileceğimi sanmıyorum.
Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
Neden onların ikisini de sevemiyorum?