Examples of using "глазу" in a sentence and their turkish translations:
O, göz zevkini bozar.
İris göze rengini veriyor.
O bir göz bandı takar.
O bir göz bandı giyer.
Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.
Yüz yüze konuşalım.
Bizim özel olarak konuşmamız gerekiyor.
Gözümde bir şey var.
Tom bir göz bandı takıyor.
Onlarla yüz yüze konuşmak istedim.
Bu sadece birebir iletişim için değil
Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.
Onunla yüz yüze konuşmak istiyorum.
Seninle bir dakika yalnız görüşebilir miyiz?
Horozu çok olan köyde sabah geç olur.
Özel konuşabilir miyiz?
Tom'la özel olarak konuşabilmek için arkada kalmak zorundaydım.
Sizinle özel olarak konuşabilir miyim?
Sarhoş değilim. Yargıç kadar ayığım.
Çıplak gözle zor görülebilecek bir tahta kıymığı, Tom'un parmağında çok sancılı bir enfeksiyona neden oldu.
Gözüme biraz kum kaçtı.
Sonunda yüz yüze görüştüler.
Seninle özel olarak konuşabilir miyim?