Examples of using "впереди" in a sentence and their turkish translations:
Biz önde oturduk.
Önde oturalım.
hâlâ önümüzde.
Tom önde.
Tehlike önümüzde.
Bakın, ileride büyük bir açıklık var.
Bakın, ileride büyük bir açıklık var.
Bakın, ileride büyük bir açıklık var.
Bakın, ileride ışık var.
İleride bir kapı varmış gibi görünüyor.
Benim önümde yürü.
Gece genç.
Henüz en kötüsü gelmektir.
Önünüzde koca bir hayat var.
Önünde zor bir gün var.
Dahası da gelecek.
Hâlâ çok uzakta.
O, benim önümde yürüdü.
Tom benim önümde yürüdü.
Henüz en iyisi gelmekti.
İleride bir paralı geçiş yeri var.
İleride ne oldu?
Tom her zaman önde oturur.
Tom önde oturmak ister.
- Tom önde oturacak.
- Tom öne oturacak.
İleriyi göremiyorum!
Burada bir çukur var. Çok dikkat et.
Okul iki kilometre ilerde.
Hiç kimse onun önünde koşmadı.
O önünde parlak bir geleceğe sahip.
Önümüzde yoğun bir günümüz var.
Önünde yoğun bir haftan var.
Önümüzde uzun bir tırmanış var.
Önümüzde uzun bir gece var.
Önümüzde bazı zor günler var.
Önümüzde uzun bir günümüz var.
- Sizin itibarınız önde gelir.
- Şöhretiniz sizden öndedir.
Orada hiç servis yolu var mı?
- Önümüzde uzun bir gece var.
- Tüm gece bizim.
Önümüzde yoğun bir hafta var.
Ben önde kırmızı bir araba görüyorum.
Sen gençsin. Senin önünde sağlıklı bir hayat var.
Bizim takımımız beş puan ilerdedir.
Önümde oldukça yoğun bir öğleden sonram var.
Tom her zaman bizden bir adım öndedir.
Önümüzdeki bu koca bina nedir?
Yine de en kötüsü gelecek.
Takımımız iki puan öndedir.
Tom'un hala gidilecek uzun bir yolu var.
İşe tersinden başlamayın.
İyi bir buluş oldu. Aferin size. Bakın, burada biraz ışık var, gördünüz mü?
bizden çağ olarak çok ileridelerdi
Bence en iyi günler önümüzde.
Senin önünde bir sürü işin var.
ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.
bu işin tehlikesi ileride ne olduğunu bilmemektir.
Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.
teknoloji olarak ileride olduğunu düşünüyoruz değil mi
Mağazada bizim için ne olduğunu merak ediyorum.
Bu ülkede erkekler her zaman kadınların önünde yürürler.
Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
ve gelecekteki olasılıkları öğrenmek için cesur olabilelim.
Hayat senin önünde uzanıyor.
Hâlâ okuyacak bir sürü sayfam var.
Kar o kadar kalındı ki biz önümüzü göremedik.
Evrenin her zaman önümde olacağını söylerken ne demeye çalıştın?”
ya eski mısırlılar teknoloji olarak bizden ilerideler yada uzaylılar yaptı
Havalara girme.
Tom'un önünde bir sürü zor işi var.
Gidecek uzun bir yolumuz kaldı.
Dünya'ya döndüğünde zamanı 0.02 saniye bizden daha ileride yaşıyor
Hâlâ gitmek için uzun bir yolumuz var.
Otobüsteyken her zaman önde otururum.
Sonraki bahar, Napolyon'un ordusu Alpler üzerinden İtalya'ya yürüdü. Yolu Lannes'ın öncüsü açtı
Her zaman asla öğrenemeyeceğim şeyler olacaktır, benim önümde sonsuzluğum yok.
Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.
Herkes hız limitine uyuyordu, bu yüzden ilerde muhtemelen bir hız tuzağı olduğunu biliyordum.
Ama artık bilindiği şekliyle 'Demir Mareşal', adamlarını ileride olduğunu bildiği şeyler için kurtarıyordu.
Tanınmadan önce maaş zammından bahsedersen senin işleri ters yaptığını düşünme eğiliminde olurum.
Tüm yaşlı insanlar bir zamanlar gençti ne tüm genç insanlar, yolda ölenler hariç, bir gün yaşlı olacaklar.
o görüntüyü yaklaştırırsak aslında geminin yine 1 metre önümüzdeki görünen kısmı gibi yine tamamını görebiliriz diyor
Acele etmeyelim.