Examples of using "возможное" in a sentence and their turkish translations:
Elimden geleni yapmak zorundayım.
Tom elinden geleni yapmaya söz verdi.
Elimden gelen her yolu denedim
Elinden geleni yaptın.
Elimizden geleni yaptık.
Biz olası bir cinayeti araştırıyoruz.
Bu tek olası açıklama.
- Biz elimizden geleni yaparız.
- Biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
Tom elinden geleni yapacak.
Elinizden geleni yapın, Tom.
Yapabileceğimizi yapacağız.
Tom mümkün olan her şeyi yapıyor.
Tom mümkün olan her şeyi yaptı.
- Tom para biriktirmek için yapabileceği her şeyi yapar.
- Tom para biriktirmek için elinden gelen her şeyi yapar.
Elimizden geleni yapmak zorundayız.
Bunun tek bir makul açıklaması var.
Yalnızca bir olası karar var.
Tom elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi
Tom ve ben elimizden geleni yapacağız.
Tom yardım etmek için elinden gelen her şeyi yaptı.
Yardım etöek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Elinizden geleni yapmalısınız.
Genlerini aktarmak için elinden geleni yapıyor.
İnsanları inandırmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaktı Amerikalılar
Tom para biriktirmek için mümkün olan her şey yapıyor.
Tom Mary'yi rahatlatmak için elinden geleni yapıyor.
Tom'a yardım etmek için elimden geleni yaptım.
Elinden geleni yaptığını biliyorum.
Yorgun olmama rağmen elimden geleni yaptım.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
Tom'u ikna etmek için elimden geleni yapacağım.
Onları korumak için elimden geleni yaptım.
Onu korumak için elimden geleni yaptım.
Tom süreci hızlandırmak için elinden geleni yaptı.
Tom'a elimizden geleni yaptığımızı söyle.
Bunu önlemek için elimden geleni yaptım.
Tom'u bulmak için mümkün olan her şeyi yapıyoruz.
Seni korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
İşi bitirmek için elinden geleni yapacak.
kırılmış kafatası, beyin kanamaları, aort yırtığı olasılığı
Planı uygulamak için elinden geleni yaptı.
Tom ve Mary kendi sorunlarına olası bir çözüm ile geldiler.
Tom bana yardım etmek için yapabileceği her şeyi yapmak için söz verdi.
Mümkün olan her şeyi yaptık, ancak hiçbir şey yardımcı olmadı.
Doktorlar Tom'u canlı tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
Tom Mary ile göz temasından kaçınmak için elinden geleni yaptı.
Tom'u mutlu etmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
Seni temin ederim ki sana yardım etmek için mümkün olan her şeyi yapacağım.
Tom'u bulmak için yapabileceğimiz her şeyi yaptığımıza seni temin ederim.
Zamanında hazır olmak için elimden geleni yapacağım.
Elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, başarılı olursunuz.
Size yardım etmek için elimden gelenin en iyisini yaptım. Gerisi size kalmış.
Tom Mary'yi görmezden gelmek için elinden geleni yaptı.
Mümkün olduğu kadar çabuk çalışmak için elimizden geleni yapacağız.
2.30'a kadar orada olmak için elimden geleni yapacağım.
Tom'un kız kardeşi onun için avukat olmanın yolunu açtı.
Onu düşünmemek için elinden geleni yaptı.
Tom Mary'nin Fransızca konuşmayı öğrenmesi için elinden geleni yaptı.
Gro gibi kuruluşlar bunu gerçekliğe dönüştürmek için çok sıkı çalışıyor.
2.30'a kadar raporu hazırlamak için elimden geleni yapacağım.
Oğlunu korumak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Ben elimden geleni yaptım.
çünkü bilimin, çocuklar için nasıl en iyi şekilde kullanılacağı ile ilgili.
Tom için elimden geleni her şeyi yapacağım.
O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü.
Geri bildiriminiz önemli ve mümkün olan en iyi hizmeti nasıl sağlayabileceğimizi bilmemize yardım edecek.
Tom'un elinden gelen her şeyi yaptığına eminim.
Bugün ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Tom para biriktirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.
- Ben elimden geleni yapacağım.
- Elimden geleni yaparım.
Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin.
Tom'a yardım edebilmek için her şeyi yapıyorum.
- Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Elimden geleni yaparım.
İnsanlar ellerinden geleni yapmalıdır.