Examples of using "влюблены" in a sentence and their turkish translations:
Onlar âşık.
Biz âşığız.
Biz çok aşığız.
Tom ve Mary aşıklar.
Tom ve ben aşığız.
Tom ve Mary aşıktı.
Onlar birbirine aşık.
Birbirimize aşığız.
Onlara aşık mıydın?
Tom ve Mary birbirlerine çok âşık.
Aşık mısın?
Sen âşıksın.
Siz ikiniz aşığa benziyorsunuz.
Birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.
Tom ve ben birbirimize âşığız.
Tom ve Mary birbirlerine aşıklar.
Onların birbirlerine âşık olduğunu biliyorum.
Tom ve Mary birbirlerine aşıktılar.
Tom'a aşık mısın?
Tom ile Meryem'in birbirlerine aşık oldukları çok açık.
Tom ve Mary birbirlerine aşık gibi görünüyor.
Gerçekten aşık olan sevgililer mutluluklarını yazmazlar.
Aşık olduğumuzu bütün dünyanın bilmesini istiyorum.
Tom ve Mary hâlâ aşık.
Tom ve Mary birbirlerine derinden âşıklar.
Tom'un sınıfındaki tüm kızlar ona aşık.
Ona aşık mıydın?
Ona aşık mıydın?
Onların üçü de aynı kıza aşıktı.
Birçok kişi, Tom ve Mary'nin birbirlerine gizlice aşık olduklarına inanıyor.
Ona aşık mısın?
Bana aşık mısın?
Hâlâ aşık mısın?
Senin bana aşık olduğunu biliyorum.
Hiç âşık oldun mu?
Sen bana aşık mıydın?
İkiniz de birbirinizi seviyorsunuz, değil mi?
Ona aşık olduğunu neden bana söylemedin?
Gizliden gizliye kime âşık olduğunu biliyorum.
Sen Tom'a aşıksın, değil mi?
Aşık olduğunu sevdiğine söyleyemeyen o kadar çok insan var ki.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
Bana hâlâ aşık olduğunu biliyorum.