Examples of using "безумно" in a sentence and their turkish translations:
O, inanılmaz derecede karmaşık.
O deli gibi pahalı.
Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.
Tom, Mary'ye çılgınca âşıktır.
Fadıl ve Leyla çılgınca aşık oldular.
Ona delicesine aşıktır.
O kıza deli gibi âşık.
Tom, Mary'ye çılgıncasına âşıktı.
Tom da Mary'ye deli gibi aşık.
O seni gördüğünde zevkten dört köşe olacak.
Tom delicesine kıskanıyor.
Yaşamını riske atman çılgınlık.
Çılgınca gelebilir ama sanırım geri dönüp tekrar yapmak istiyorum.