Examples of using "Фадиль" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.
Fadıl ve Leyla çılgınca aşık oldular.
Fadıl hastaneye yetiştirildi.
Fadıl, çocuklarının velayetini alacak.
Fadıl 1977'de İslam'a geçti.
Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.
Fadıl, Leyla'nın bekâretini bozup onu terk etti.
Fadıl onun bekaretini aldıktan sonra Leyla'yı terk etti.