Examples of using "аэропорту" in a sentence and their turkish translations:
Havaalanında görüşürüz.
Tom havaalanında.
Havaalanındayım.
John havaalanında.
Uçak havaalanında.
Şimdi havaalanındayım.
Havaalanında bir arkadaşımla karşılaştım.
Onlarla havaalanında karşılaştım.
Onunla havaalanında tanıştım.
Onunla havaalanında tanıştım.
Tom'u havaalanında gördüm.
Uçaklar havalimanına inerler.
Şimdi havaalanındayım.
Havaalanında çalışıyorum.
Tom havaalanında bekliyor.
Tom Mary ile havaalanında buluşacak.
Seni havaalanında karşılayabilirdim.
- Seni havaalanından almamı istiyor musun?
- Havaalanında seni almamı ister misin?
Uçak Narita Havalimanı'na indi.
Tom Mary ile havaalanında tanıştı.
Havaalanında Tom'a rastladım.
Tom beni havalimanına bıraktı.
O, havaalanında onu bekledi.
Onlar onunla vedalaşmak için havaalanındaydı.
Şu anda Narita Havalimanındayım.
Tom'u havaalanından alacağım.
Tom seni havaalanında karşılayabilir.
Bu yol seni havaalanına götürecek.
Tom havaalanında Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştı.
Tom havaalanında Mary ile karşılaştı.
Tom havaalanında Mary ile buluşmayı planlıyor.
Tom seninle havaalanında buluşabilirdi.
Bilgiler her havaalanında İngilizce olarak verilir.
Otobüs, otelden havaalanına yolcu taşır.
Havaalanında ona krallara layık bir uğurlama yaptık.
Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
- Havaalanında birbirimize denk geldik.
- Havaalanında karşılaştık.
- Havaalanında birbirimize rastladık.
Onlar seninle havaalanında buluşabilirlerdi.
Dün havaalanında ona tesadüfen rastladım.
Havaalanına varır varmaz arayacağım.
Dün havaalanında şans eseri onunla karşılaştım.
Tom havaalanında Mary'yi almamı rica etti.
Tom havaalanında Mary ile buluşmayı planlamıyor.
Beni havaalanında kimin karşılayacağını bilmiyordum.
Havaalanında buluştuklarında tokalaştılar.
Tamamen şans eseri, havaalanında benim eski arkadaşımla karşılaştım.
Onu uğurlamak için havalanındaydım.
Bu havaalanında tam vücut tarayıcıları vardır.
Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi.
Babamı uğurlamak için havaalanına gittim.
Beni havaalanında kimin karşılayacağını bilmiyordum.
Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.
Birkaç dakika içinde yeni Tokyo Uluslararası Havalimanına iniyor olacağız.
Otel havalanına yakın mıdır?
Havaalanına ne zaman varacağız?
Tom onu havaalanında karşılamamı istedi.
Tom havaalanında Mary'yi ne zaman karşılaması gerektiğini bilmediğini söyledi.
Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.