Examples of using "встречал" in a sentence and their turkish translations:
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
Daha önce bu kızla tanıştım.
Ona rastlamadım.
Öyle insanlarla tanıştım.
Onunla daha önce bir kez karşılaştım.
Daha önce onunla karşılaşmadım.
Tom henüz Mary ile tanışmadı.
Tom Mary ile hiç tanışmadı.
Ben Mary ile hiç tanışmadım.
Tom Mary ile birçok kez buluştu.
Tom Mary ile tanıştığını inkar etti.
Onunla sadece bir kez karşılaştım.
Onunla bir yerde karşılaşmış olabilirim.
Onunla karşılaştığına inanmıyorum.
Tom'la üç yıl önce tanıştım.
O yeni yıl arifesini tek başına kutladı.
Daha önce onlarla hiç karşılaşmadım.
Onlarla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım.
Tom Mary ile hiç tanışmadığını söylüyor.
Daha önce onların hiçbiriyle tanışmamıştım.
Daha önce bir Kanadalı ile hiç karşılaşmadım.
Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.
Seninle bir yerde karşılaştığımı düşünüyorum.
Onun oğullarından hiçbiriyle tanışmadım.
Herhangi biriniz Tom'la tanıştı mı?
Sen şimdiye kadar tanıştığım en ilginç kadınlardan birisin!
Tom bana seninle hiç tanışmadığını söyledi.
Tom şimdiye kadar tanıdığım en kötü kişidir.
- Senin kadar aptal bir kadına hiç rastlamadım.
- Senin kadar aptal bir kadınla hiç tanışmadım.
Ben onunla karşılaşmadım.
Çikolata sevmeyen biriyle hiç tanışmadım.
Çikolatadan hoşlanmayan biriyle hiç karşılaşmadım.
- Onunla evvelsi gün görüştüğünü söyledi.
- Önceki gün onunla görüştüğünü söyledi.
Öğretmeni hemen tanıdım; çünkü onunla daha önce karşılaşmıştım.
Ben hiç tanımadığım bir kişiden mektuplar aldım.
Şu ana kadar tanıdığım en güzel kızsın.
Sen şimdiye kadar tanıdığım en ilginç insansın.
Haklarında bir şeyler duymuştum ancak onları daha önce hiç görmemiştim.
Sanırım sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızsın.
Hiç ünlü bir kişiyle tanıştınız mı?
Onlarla havaalanında karşılaştım.
Onunla havaalanında tanıştım.
Onunla havaalanında tanıştım.
Çikolata sevmeyen birine henüz rastlamadım.
Hiç Tom'la tanıştın mı?
- Mary, şimdiye kadar karşılaştığım en güzel kadınlarından biridir.
- Mary, şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadınlarından biridir.
O şimdiye kadar tanıştığım en yakışıklı adam.
Tom şimdiye kadar tanıştığım en yakışıklı adam.
Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.
Tom Mary'yi daha önce bir yerde gördüğü hissinden kurtulamadı.
Seni sevdiğim kadar çok seveceğim birine asla rastlamadım.
Geçmiş bir yaşamda tanıştığımızı düşünüyorum.
Sadece Tom'un Mary ile asla karşılaşmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.
Aslında onunla tanışmadım.
Aslında onlarla tanışmadım.
Aslında onunla tanışmadım.
İçimde onunla daha önce karşılaştığım hissine sahibim.
Daha önce onunla tanıştın mı?
Onlarla daha önce karşılaştın mı?
Sanırım zaten onlarla tanıştın.
Sanırım onunla zaten tanıştın.
Beni senin kadar mutlu eden kimseyle tanışmadım.