Examples of using "опоздали" in a sentence and their turkish translations:
Bazı insanlar geç kalmıştı.
Geç kaldın.
Bazıları geç kaldı.
Biz geç kaldık.
Akşam yemeğine geç kaldınız.
Çok geç kaldığımızdan korkuyorum.
Sanırım çok geç kaldık.
- Neredeyse herkes geç kaldı.
- Neredeyse herkes gecikti.
Biz neredeyse çok geç kalmıştık.
Hafif bir gecikmemiz vardı.
Geç kaldığımız için üzgünüm.
Biraz geciktiniz.
Biz geç kalmadık.
- Senin yüzünden geç kaldık.
- Senin yüzünden geciktik.
Onlar treni kaçırdılar.
Çok geç kaldın.
Birçok kişi konsere geç kalmıştı.
Onlar geç kaldı.
Akşam yemeğine geç kaldılar.
Uçağı kaçırdık.
Geç kaldık. Gitme zamanı.
Geç kalmadık, değil mi?
- Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
- Her zaman olduğu gibi geç kaldılar.
Sonunda oraya zamanında gelmedik.
Tom ve ben geç kalmıştık.
- Benim dışımda herkes gecikmişti.
- Benden başka herkes geç kalmıştı.
Onların geç gelmesi benim hatamdı.
Senin yüzünden geç kaldık.
Onlar treni kaçırmış olabilirler.
Fırtınadan dolayı geç kaldık.
Biz son treni kaçırdık.
Son treni kaçırdılar.
Kurtarma ekipleri iki saat geç geldi.
Geç kaldın. Neredeydin?
- Üç saat geciktin.
- Üç saat geciktiniz.
Trenimizi kaçırdık.
Geç kalan senin çocukların.
Trafik sıkışıklığı sonucu geç kaldık.
- Geç kaldın.
- Geciktin.
Neredeyse treni kaçırıyorduk.
- Gene geciktin.
- Tekrar geç kaldın.
Biraz geciktik.
Bu yüzden mi geç kaldın?
Geç kalmadık.
Niçin geç kaldın?
Onlar az önce treni kaçırdı.
Dün geç kaldın.
Ne Tom ne de Mary geç
Onların hepsi geç geldi.
ve artık neredeyse çok geç.
Neden bu sabah geç kaldın?
yahu tamam anladık geç artık bunları deprem nasıl olur onu anlat
İşe geç kaldınız.
Bir saat geç kaldın.
Biz havaalanına doğru koştuk ama uçağı kaçırdık.
Arabamızda bir arıza olduğu için geç kaldık.
Biz biraz geç kaldık.
Yarım saat geç kaldın.
Ne kadar geç kaldın
yine de çok geç kalınmış olur.
- Neden geç kaldın?
- Niçin geç kaldın?
Yoğun yağmur yağdığı için okula geç kaldık.
Sen geç kalmadın.
Çok geç kaldın.
Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
En azından geç kalmıyoruz.
On dakika geç kaldın.
- Üç saat geciktin.
- Üç saat geciktiniz.
Neden geç kaldığını bilmek istiyorum.
- Geç kalmadın mı?
- Geç kalmadınız mı?
Bu sabah geç kaldın.
Niçin geç kaldığını bana tekrar söyler misin?
Neden geç kaldığını bilmek istiyorum.
Otuz dakika geç kaldın.
Son treni kaçırdın.
Otobüsünü kaçırmanı istemedim.
Geç kalmanı istemiyorum.
Eminim, Tom senin geç kaldığını bile fark etmedi.