Examples of using "Отпусти" in a sentence and their turkish translations:
Biberonu bıraktıralım.
Lütfen bırak.
Kolunu bırakın.
Sadece gideyim.
Sadece ipi bırak.
Kolumu bırak.
Kuşun uçmasına izin ver.
Lütfen kolumu bırak.
Kolumu bırak!
Çocuğu bırak.
Gitmesine izin ver.
- Gitmesine izin ver.
- Bırak gitsin.
- Bırak onu gitsin.
Rehineleri bırakın.
Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
Sevdiğini özgür bırak!
İpi bırak.
Bırak beni!
Gidelim lütfen.
Sadece gitmemize izin ver.
Sadece onların gitmesine izin ver.
Sadece onun gitmesine izin ver.
Gibi saçmalıklar var. Ya bırakın artık bu saçmalıkları.
Ellerini boğazımdan çek!
Tom'un gitmesine izin ver.
Lütfen eve gitmeme izin ver.
Çıkarın beni!
Bırak gideyim.
Tom'un gitmesine izin ver dedim.
Onlarla gideyim.
Onunla gideyim.
Onunla gideyim.
Onu serbest bırakın!
Onların eve gitmesine izin ver.
- Onun eve gitmesine izin ver.
- O eve gitsin.
Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.
Tom'un eve gitmesine izin ver.
Ayrılalım.
Elimi bırak.
Onların gitmesine izin ver.
Kollarımı bırak.
Saçımı bırak.
- Tom'la gideyim.
- Tom'la gitmeme izin ver.
Sevdiğini serbest bırak; dönerse senindir, dönmezse zaten hiç senin olmamıştır.
Onun gitmesine izin ver.
Lütfen gitmeme izin verin.
- Gitmeme izin ver.
- Bırak gideyim.