Examples of using "Настало" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi...
Sonunda yaz geldi.
- Bu bir değişim zamanı.
- Bir değişim zamanı.
İlkbahar bitti ve yaz geldi.
Yaz geldi.
İlkbahar geçti ve yaz başladı.
Öğle yemeği vakti olduğunu düşündüm.
Yarın hiç gelmese güzel olurdu.
Artık dünyamızı ölçmenin zamanı,
Sanırım işleri değiştirmemim zamanıdır.
Şimdi, hava durumu zamanı.
Yaz geldi.
Sanırım nasıl yaşadığımı yeniden gözden geçirmemin zamanıdır.
Hepimiz için bilişsel özgürlük hakkında yenilik talep etme zamanı geldi.
Neredeyse Paskalya Bayramı zamanıydı, İsa Kudüs'e gitti.
Şimdi banyo yapma zamanı.
Şimdi bizimle gidip gitmeyeceğine karar verme zamanı.
Şimdi zamanı geldi. Gerekenlerle gizlice görüşerek hemen örgütler kurunuz ve benim yanıma da delege olarak değerli bir iki kişi gönderiniz.