Examples of using "Наконец" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda!
Sonunda!
- Sonunda!
- Nihayet!
Sonunda karar verdin mi?
Sonunda Cuma geldi.
Adam sonunda gitti.
O sonunda oldu.
Kâbus nihayet bitti.
Sonunda ayrıldılar.
Nihayet zil çaldı.
Sonunda yağmur durdu.
Bu dilden intikamımı aldım.
Nihayet.
Sonuncusu, kimlik.
Son olarak, kimlik.
takside patronculuk oynayabilecek insanların ilgisini çekti.
Biz sonunda özgürüz.
Hafta nihayet bitti.
Sonunda yalnızız.
Sonunda, sıram geldi.
Sonunda arkadaşlarımı yakaladım.
Sonunda arabayı yıkadım.
Yardım nihayet ulaştı.
Ve son olarak: diyet.
Beşinci ve son olarak,
Ve son olarak tıp konusu var.
Son olarak, Hala'yı tanıyalım.
Kurtuldu. Nihayet.
Sonunda yağmur durdu.
Sonunda otobüs durdu.
Sonunda, geldi.
Adam sonunda itiraf etti.
Sonunda bitti.
Tren sonunda geldi.
Sonunda yaz geldi.
Nihayet kar yağıyor!
O sonunda ortaya çıktı.
Sonunda ağrı geçti.
Tom sonunda sakinleşti.
- Tom sonunda cevapladı.
- Tom sonunda cevap verdi.
Kar sununda eridi.
Çocuklar nihayet uyuyor.
O nihayet uyudu.
Yardım nihayet geldi.
Tom nihayet yakalandı.
Sonunda uykuya daldım.
Tom nihayet uyandı.
Sonunda geldi!
Tom sonunda tutuklandı.
Sonunda özgürüz.
Tom nihayet evleniyor.
O sonunda tutuklandı.
Tom nihayet geldi.
Tom sonunda terk etti.
Tom sonunda gülümsedi.
Tom sonunda konuştu.
Tom sonunda durdu.
Sonunda kazandım.
O nihayet oluyor.
Sonunda anlıyorum.
Dan nihayet burada.
Onlar sonunda buradalar.
Sonunda Oedipus cevapladı.
İngilizler sonunda çekildi.
Son olarak, delegeler oy kullandı.
Tom nihayet uykuya daldı.
Sonunda ayrıldım.
Sonunda buradayım.
- Sınavlar sonunda bitti.
- Sınavlar nihayet bitti.
Nihayet anahtarlarımı buldum.
Sonunda onunla tanıştım.
Sonunda onunla tanıştım.
- Ben sonunda bir sürücü belgesi aldım.
- Sonunda ehliyet aldım.
Sonunda, evdeydik!
Sonunda, işimi tamamladım.
Sonunda, Kaliforniya'ya vardık.
Sonunda göle vardık.
Sonunda, zirveye ulaştık.
Tom nihayet onu yapmayı bitirdi.
Sonunda ehliyetimi aldım.
Kız kardeşim sonunda evlendi.
Sonunda, o, sorunu halletti.
Sonunda nezlesi geçti.
O testi sonunda geçtim.
Tom sonunda bir doktora gitti.
Sonunda kayıp anahtarını buldu.
Nihayet akşama doğru yağmur durdu.
Ta ki anlayana kadar.
Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.
Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.
Hava sonunda sakinleşti.
Yaz, sonunda gelmiş gibi görünüyor.
- Sonunda bir karara vardılar.
- Sonunda bir karar verdiler.
Hemen o radyonun sesini kıs.
Sonbahar sonunda geliyor!
Sonunda bir ehliyet aldım.
Benim sıram nihayet geldi.