Examples of using "вот" in a sentence and their turkish translations:
İşte burada.
Tren gelmek üzere.
Çatı çökmek üzere.
Tren kalkmak üzere. Acele et.
İşte iyi biri.
Bu ücretsiz olanı.
İşte yeni bir tane.
Acele et! Tren yola çıkmak üzere.
Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.
Beyzbol sezonu başlamak üzere.
Karanlık çökmek üzere.
Kule çökecek.
Güneş doğmak üzere.
Uçak kalkmak üzeredir.
Bu patlamak üzere.
İşte, bunu deneyin.
- Tom ağlamak üzere.
- Tom ağlamanın eşiğinde.
Tom her an dönebilir.
Konser başlamak üzeredir.
- Oyun başlamak üzere.
- Maç başlamak üzere.
Toplantı başlamak üzere.
O, çok yakında geri dönecek.
Buyur, bir tadına bak.
Buyur, içecek bir şey al.
Kurallar değişmek üzere.
Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere
O uykuya dalmak üzere.
Tom uykuya dalmak üzere.
- Ev yıkılmak üzere.
- Ev üflesen yıkılacak vaziyette.
Film başlamak üzeredir.
Bu, bir sonraki!
İşte öğle yemeğin.
Ev her an çökmek üzere gibi görünüyordu.
İşte geliyor.
Buyurun.
- İşte böyle.
- Bu işler böyle.
Birisi ölmek üzere.
Tom kısa bir süre içinde burada olacak.
Beyzbol sezonu başlamak üzere.
Tatilim başlamak üzere.
İşte köpeğin.
İşte anahtarın.
İşte bir tane daha.
O benim kedim.
İşte geldik.
Ne sürpriz!
Şu kitaplar her an devrileceklermiş gibi görünüyor.
İşte o!
İşte benim cüzdanım.
İşte, bunu al.
İşte anahtarların.
Bu senin para üstün.
İşte, bunu dene.
İşte, bunları dene.
İşte, biraz dene.
İşte, kokla bunu.
İşte, iç bunu.
İşte sütün.
İşte senin çantan.
Bunun birazını dene.
İşte, kendin gör.
Onlar ışıkları karartıyorlar. Oyun başlamak üzere.
İşte sizin için bir sorun.
Onu böyle tut.
İşte biletin.
İşte benim kağıtlarım.
İşte senin bir resmin.
Buyurunuz!
İşte mektubun.
İşte biran.
İşte paranızın üstü.
- İşte sizin köpeğiniz.
- İşte senin köpeğin.
İşte kitabın.
İşte, bu sizin için!
İşte senin paran.
İşte pasaportun.
Binalar eski ve çökmek üzereler.
İşte sana bir hediye.
Hastane inşaatı bitmek üzere.
Evet, baksanıza.
Artık hazır.
İşte bu.
Buraya bakalım.
İşte orada.
Bir tane var!
İşte soru şu...
İşte burada.
İşte, robot,
İşte karşınızda Karun
İşte burada.
- Kurallar şöyle.
- İşte kurallar.
İşte bira.
İşte değişim.