Examples of using "решила" in a sentence and their turkish translations:
O gitmeye karar verdi.
O, bir günlük tutmaya karar verdi.
Çift bir yetimi evlat edinmeye karar verdi.
O, sorunu nasıl çözdü?
- İşinden istifa etmeye karar verdi.
- İşinden ayrılmaya karar verdi.
- O istifa etmeye karar verdi.
- O işini bırakmaya karar verdi.
O sigarayı bırakmaya karar verdi.
O gitmemeye karar verdi.
- İşinden istifa etmeye karar verdi.
- İşinden ayrılmaya karar verdi.
- O işini bırakmaya karar verdi.
Kolayca sorunu çözdü.
Sonunda, o, sorunu halletti.
O bir doktor olmaya karar verdi.
Mary onu zehirlemeye karar verdi.
- Siyasete girmeye karar verdim.
- Politikaya girmeye karar verdim.
Teknoloji sorunların çoğunu çözdü.
Kış burada kalmak gibi görünüyor.
O şirketten istifa etmek için kararını verdi.
Leyla başını örtmeye karar verdi.
O, onunla evlenmeye karar verdi.
Gitmeye karar verdim.
İşte bu tam da benim araştırmaya karar verdiğim şey.
O, bilmeceyi kolaylıkla çözdü.
O, Tom'la evlenmeye karar verdi.
Conchita Mary'ye gerçeği söylemeye karar verdi.
Kız kardeşim bir öğretmen olmaya karar verdi.
Boston'a gitmeye karar verdim.
Mary mavi bir elbise satın almaya karar verdi.
Karım beni terk etmeye karar verdi.
Mary daha çok nane yemeye karar verdi.
O bizimle gelmeye karar verdi.
Mary odaya girmeye karar verdi.
O, yurt dışına çakmaya karar verdi.
Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.
Şansını internet sitelerinde denemeye karar verdi
ama yapmamaya karar verdim.
Bilim hayatın tüm sorunlarını çözememiştir.
Tom'la evlenmeye karar verdim.
Ona aşkımı söylemeye karar verdim.
Gidip Amerika'da okumaya karar verdi.
Onunla evlenmeye karar verdim.
Judy yeni bikinisini giymeye karar verdi.
O yasal danışmanlık almaya karar verdi.
Leyla, boşanmanın tek seçenek olduğuna karar verdi.
Oraya gitmeye karar verdim.
- Onu affetmeye karar verdim.
- Onları affetmeye karar verdim.
Bunun üzerine kendime "mutlu feminist" demeye karar verdim.
Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
Toplantıya katılmamaya karar verdi.
Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
Tom Mary'nin işini bırakmaya karar verdiğini bilmiyordu.
Oraya gitmemeye karar verdin.
Ben de küçük çaplı bir deney yapmaya karar verdim.
Bu yüzden onların tavsiyelerine sırtımı dönmeye karar verdim
bazı klasik işletme yetileriyle bu süreci yeniden düzenlemek istedim.
Bir şey daha yazmaya karar verdim:
kendime bu soruları sormaya karar verdim ve
Stenografi okumaya karar verdim.
Kanji çalışmaya karar verdim.
Lyusya her şeyden vazgeçip Sibirya'ya gitmeye karar verdi.
Riski göze almaya karar verdim.
Evet demeye karar verdim.
Bir araba almaya karar verdim.
Mary Tom'un davranışını görmezden gelmeye karar verdi.
Tom'u aramaya karar verdim.
O ders sırasında akıllılığını göstermek istedi ama o başarısız oldu.
Oraya gitmeye karar verdim.
Tom'a onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Tom Mary'nin onu terk etmeye karar verdiğini bilmiyordu.
Tom'a onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Onu yapmaya karar verdim.
Bir müddet bizde kalmaya karar verdi.
Kararın nedir?
Onu yapmamaya karar verdim.
Seni affetmeye karar verdim.
ve giderken ona bahşiş bırakmaya karar verdim.
Wall Street'teki kariyerimi bırakıp Gro İstihbarat'ı başlatmak üzere
Önceden karar verdin mi?
O şişman erkekleri seviyordu, bu yüzden Budizm'e dönmeye karar verdi.
Sonunda karar verdin mi?
Mary sigarayı bırakmaya karar verdi.
Tom Mary'nin eski gitarını kime vereceğine karar verdiğini biliyordu.
Tom Mary'nin neden John'la birlikte pikniğe gitmemeye karar verdiğini biliyor.
Ben yurt dışında öğrenim görmeye karar verdim.
O, mavi bir elbisede karar verdi.
Teklifini kabul etmeye karar verdim.
Diyete başlamaya karar verdim.
Ona gerçeği söylemeye karar verdim.
Et yemeyi durdurmaya karar verdim.
Kararın nedir?
Ölüm orucu tutmaya karar verdim.
- Fransızca çalışmaya başlamaya karar verdim.
- Fransızca okumaya karar verdim.
Boston'a taşınmaya karar verdim.
Mary gitmemeye karar verse Tom şaşırmaz.
Tom Mary'nin eski gitarını kime vermeye karar verdiğini bilmiyor.
Tom, Mary'nin eski gitarını kime vermeye karar verdiğini bilmiyordu.
Bunu tek başıma yapmaya karar verdim.