Examples of using "Бокал" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir bardak şarap doldur.
O, bardağını boşalttı.
Bardak şarap dolu.
Bir kadeh kırmızı şarap ister misin?
Tom bardağını doldurdu ve sonra Bir tane de Mary için doldurdu.
Bir bardak daha şarap ister misiniz?
Tom, Mary'ye bir bardak şarap verdi.
Şarabı bardağa doldurabilirsin.
O, bardağı şarapla doldurdu.
Tom bir bardak şarap içti.
Bir bardak şarap alabilir miyim?
Bir bardak kırmızı şarap lütfen.
Tom kadehini kaldırdı.
Bir bardak beyaz şarap, lütfen.
Bir bardak şarap sipariş ettim.
Bir bardak şampanya alacağım.
Bardağı ağzına kadar doldur.
Tom bardağını şarapla doldurdu.
Bana bir bardak bulun.
Tom Mary'ye bir bardak şarap uzattı.
Tom kendine bir bardak şarap doldurdu.
Bir bardak beyaz şarap alabilir miyim?
Tom Mary'ye bir kadeh şarap sundu.
- Tom bir kadeh kırmızı şarap içti.
- Tom bir bardak kırmızı şarap içti.
Tom gerçekten bir bardak şarap içti mi?
Tom Mary'ye bir bardak şarap doldurdu.
Tom, Mary'nin şarap bardağını aldı.
Lütfen ona bir bardak bira doldur.
Bir bardak kırmızı şarap alacağım.
Tom Mary'ye bir bardak şampanya verdi.
Akşam yemeğinden sonra bir bardak kırmızı şarap içtim.
Tom bardağını yere bıraktı.
Bu bardak kirli.
- O bir cam kırdı.
- O bir bardak kırdı.
O kimin bardağı?
Bardağını tekrar doldurayım.
Bir bardak istiyorum.
Rosa'nın bir kadeh şarap içtiği doğrudur.
Tom bardağı düşürdü.
Şarabı bitirdim ve bardağı koydum.
Bir bardak daha şarap içtim.
O bardağı düşürme.
biri hakkında olabiliyor.
Tom Mary'nin şarap bardağını ağzına kadar doldurdu.
Tom bardağına biraz daha şarap koydu.
Kendime bir bardak şarap daha doldurdum.
Bir bira istiyorum.
Tom bardağına biraz daha şarap döktü.
Tom bir şişe şarap açtı ve kendine bir bardak doldurdu.
Tom bardağını düşürdü.
Bardağım boştu.
Bir bardak şarap içmek istiyorum.
Bana bir bardak daha şarap getirir misiniz?
Laurie bardağı kırdı.
O bir bardak kırmızı şarap içti.
Bardak boş.
Tom bardağını dudaklarına kaldırdı.
Tom Mary'ye bir bardak kırmızı şarap koydu ve sonra kendisi için bir tane koydu.
Tom bardağını düşürdü ama o kırılmadı.