Examples of using "«Разрешите" in a sentence and their turkish translations:
Gitmek zorunda olduğum için özür dilerim.
Daha açık konuşayım:
Sana bir soru sorayım.
Lütfen, gitmeme izin ver.
Affedersiniz, ben geliyorum.
Yardım etmeme izin ver.
- Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Size Mayuko'yu tanıtmama izin verin.
- Mayuko'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Kendimi tanıtmama izin verin.
Sana eve kadar eşlik edebilir miyim?
Kapıyı senin için açmama izin ver.
Onu buradan almama izin verin.
Seni eşimle tanıştırayım.
Lütfen bana izin verin.
Sana Özgürlük Heykeli'nin bir resmini göstereyim.
Tom'la konuşabilir miyim, lütfen?
Lütfen sana birkaç soru sormama izin ver.
Sana benim kişisel görüşümü vereyim.
Biletinizi göreyim.
Her şeyden önce, kendim hakkında konuşayım.
Fakat ilk önce size bir hastamdan bahsedeyim.
31 Martın ödeme tarihi olduğunu sana tekrar hatırlatayım.
- Seninle gitmeme izin ver.
- Seninle gideyim.
Sürücü belgenizi görebilir miyim, efendim?
Seni ailemle tanıştırayım.
Gitmeme izin ver.
Seninle koltukları değiştirmeme izin ver.
Size arkadaşımı tanıtabilir miyim?
Lütfen gitmeme izin verin.
Lütfen kalmama izin verin.
Onun yerine gideyim.
Seninle gitmeme izin ver.
"Tak tak, evde kimse var mı?" "Defol git!" "Seni duyamıyorum." "Tamam, ne var" "Kendimi tanıtmama izin ver.Ben Geronimo Stilton." "Ne istiyorsun?" "Ekselansları, Krallığınızdan geçmeme izin verin böylece ben-" "Reddedildi." "Ama-" "Eğer gerçek bir savaşçı değilsen." "İnan bana şövalye değilim." "Öyleyse hiç kılıcın yok? "Bir tane bile yok." " Şövalye değilim." "Triforce parçası için ne diyeceksin?" "Şövalye değilim!" "Senin web sitende bulduğum bu resimde bir şövalyeye benziyorsun." "Şövalye değilim!" "Hadi defol git." "Ama... Tamam."