Examples of using "Позвольте" in a sentence and their turkish translations:
Devam edeyim.
Sizin için bir resim çizeyim,
Lütfen kendimi tanıtayım.
Başka bir şekilde ifade edeyim.
Hemen bir örnek vereyim.
ekleyeyim de
Onu deneyeyim.
Oturmama izin ver.
Onlar dinlensin.
Başka türlü ifade etmeme izin verin.
Bir kutu çizmeme izin verin.
Yani şunu çok açıkça söyleyeyim,
bölünmeleyim artık yahu.
Seni yalanlamama izin ver.
Kendimi tanıtmama izin verin.
Bırakın halledeyim.
Bir soru sormama izin ver.
Onu kanıtlayayım.
Onu kendi başıma açayım.
Sebebini açıklayayım.
Size buluşumu göstermeme izin verin.
- Karımı tanıtmama izin ver.
- Karımı tanıtayım.
- Size eşimi takdim edeyim.
Onu açıklayayım.
Tom'u seninle tanıştırayım.
Lütfen açıklamama izin ver.
- Burada kalmama izin ver.
- Burada kalayım.
Lütfen ölçünüzü almak için bana izin verin.
Söylediğimi tekrarlayayım.
Durumu açıklayayım.
Onun olmasına izin vermeyin.
Önce kedimi uygun şekilde tanıtmama izin verin.
Size üç tüyo vermeme izin verin.
Size iki hikaye daha anlatayım.
mesela size bir örnek vereyim
Burada biraz durup sizleri
Bir menü göreyim.
Lütfen yarın bir gün izin almama izin verin.
Bay Kato'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Valizini taşıyayım.
Avukatımı aramama izin ver.
Onu bir kez aha açıklayayım.
Durumumuzu açıklayayım.
Biletini kontrol edeyim.
Başka bir soru sormama izin ver.
Lütfen sana yardım etmemize izin ver.
Lütfen size yardım etmeme izin verin.
Sana birkaç soru sormama izin ver.
Kendimi açık seçik ifade etmeme izin verin.
Takvimi kontrol edeyim.
Sana biraz çay yapayım.
Kirli iş yapmama izin ver.
Bununla ilgilenmemize izin ver.
Sizi Dr Johnson'a tanıtabilir miyim?
Size annemi tanıtayım.
Şimdi onu halledeyim.
Kendimi tanıtabilir miyim?
Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver.
Sana iş kartımı vereyim.
Bildiğimi ona söyleyeyim.
Size bir soru sorayım o zaman.
Ben içinizden bir kişiye diyeyim
Başarını kutlamam izin ver.
Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.
- Kahveni ben ısmarlayayım.
- Kahvenizin parasını ben ödeyeyim.
- Sana odanı göstermeme izin ver.
- Seni odana götürmeme izin ver.
İçeri gireyim.
Seni eve götüreyim.
- Açıklamama izin verin.
- Açıklamama izin ver.
Çeviriyi orijinali ile karşılaştırayım.
Sana bazı resimler göstereyim.
Tansiyonunu ölçmeme izin ver.
Kalmama izin ver.
Sana basit bir soru sorayım.
Sana bagajında yardım edeyim.
Sana bir soru daha sorayım.
Tom'un sorusunu cevaplamama izin verin.
Tom'un bunu senin için yapmasına izin ver.
Bardağını tekrar doldurayım.
- Kalalım.
- Kalmamıza izin ver.
Niçin geldiğimizi sana söyleyelim.
Karımı sana tanıtmam için bana izin ver.
Bunun için ödeyeyim.
Sana komik bir hikaye anlatayım.
Ceketlerimi alayım.
Onlara yardım edeyim.
Şu kavramsal metafordan tekrar bahsedeyim:
Şimdi size arkadaşım Cayla'yı tanıtayım.
Ama size kısaca bir önce müziğini dinleteyim
size şöyle aktarayım kendimden örnek vereyim
Senin PTT metaforuna sıçayım
manyetik alan olduğunu söylesin
yaslanıyorlar böyle arkaya oh keyfime bakayım
Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
Size bir fincan sıcak kahve yapayım.
Sözünüzü kesebilir miyim?
Hepinize bir şey söyleyeyim.