Examples of using "Verde" in a sentence and their turkish translations:
Bu, yeşil.
Yeşil çay içer misin?
Yeşil bir tana istiyorum.
- Işık yeşil.
- Trafik ışığı yeşil.
Sinyal yeşile döndü.
Yeşil çayı seviyorum.
- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.
- Yeşil Alice'e uyuyor.
- Yeşil Alice'e yakışır.
...geri geliyor bu yeşil kaplumbağa.
Etek yeşildir.
Yeşil çay içer misin?
Ağaç yeşil.
Dağ yeşildir.
Masa yeşil.
Su yeşil.
Hangi meyve yeşildir?
Deniz yeşil.
Araba yeşildir.
Bu kitap yeşildir.
Çimen yeşildir.
- Işık yeşile döndü.
- Trafik ışığı yeşile döndü.
- Işık yeşile döndü.
- Işık yeşilleşti.
Trafik ışığı yeşil yandı.
Elbise yeşildir.
Biz kapıyı yeşile boyadık.
Maviden çok yeşili tercih ederim.
Afrika yeşil maymun hücresinde
Perdeler için yeşili seçtim.
Tepe her zaman yeşildir.
Biz evi yeşile boyadık.
Yeşil çay içiyor musun?
Bir yeşil çay, lütfen.
Yeşil, mor ile iyi gitmez.
Elma yeşil değil.
Bir yeşil ışık açık.
Çiti yeşile boyadım.
Yeşil bir gömleğim var.
Bu yeşil bir balıktır.
Yeşil bir arabam var.
Bu yeşil bir defter.
- Sahada yeşil çimler var.
- Sahada yeşil çim var.
- Zeminde yeşil çimen var.
Yeşili beğenirim.
Yeşil kırmızı ile gitmez.
- Tom çok kıskanmış.
- Tom kıskançlıktan kudurmuş.
Yeşil, benim en sevdiğim renktir.
Kırmızı, yeşil ve sarı olabiliyorlar.
Kalbim yeşil ve sarıdır.
Yeşil biberi çok severim.
Tom yeşil çay içmiyor.
Bu duvar yeşile boyanmıştır.
Bu yeşil şey nedir?
O, açık yeşil sütyeni seviyor.
Bu sarı değil, yeşil.
Dağlar mutlaka yeşil değildir.
Tom saçını yeşile boyadı.
Halı mavi mi, yeșil mi?
- Minibüs yeşile boyandı.
- Kamyonet yeşil renge boyandı.
Tom kapıyı yeşile boyadı.
Tom duvarı yeşil renkte boyadı.
Lütfen bana yeşil gömleği gösterin.
Yeşil, benim en sevdiğim renktir.
Yeşil su içmek için iyi değildir.
Esperanto’nun rengi yeşildir.
Masanın üstünde yeşil bir kitap var.
- Işık yeşile dönene kadar bekleyin.
- Işık yeşil olana kadar bekleyin.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Yeşil su içmeye uygun değildir.
Yeşil butona bas ve ışık yanacaktır.
İtalyan bayrağı, yeşil, beyaz ve kırmızıdır.
Tom'un evi yeşil bir çatıya sahiptir.
Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.
Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.
Sen Aziz Parik gününde her zaman yeşil giyer misin?
Burada yeşil bir alan vardı; şimdi o bir süpermarket.
Ceketinde bir yeşil yıldızın olduğunu görüyorum.
Duvarın iç kısmı beyaz, dış kısmı ise yeşil renkte.
Uzaktaki o yeşil noktanın ne olduğunu merak ediyorum.
Mary dün giydiği aynı yeşil elbiseyi giyiyor.
Tom kırmızı yeşil renk körü.
Çiçekler büyümeye başlıyor ve her şey yeşil oluyor.
Yediğim elma yeşil olduğu için mutluyum!
Bu kutunun dışı yeşildir ama içi kırmızıdır.
Yeşil Burun Adalarında konuşulan diller Portekizce ve kreollerdir.
Anne Shirley, saçlarına ne yaptın? Neden, yeşil!
Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.
Benim en sevdiğim rengin yeşil olduğunu sana düşündüren şey nedir?
Bir gökkuşağı kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordan oluşur.
Torunlarımıza temiz ve yeşil bir dünya bırakmak istiyoruz.
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.
Duvarlar sarıyken, yer yeşile boyanmıştı.