Translation of "Varrer" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Varrer" in a sentence and their turkish translations:

Vou varrer o chão.

Zemini süpüreceğim.

Mary quer varrer a casa.

Mary evi süpürmek istiyor.

Tom precisava varrer o chão.

Tom'un zemini süpürmesi gerekiyordu.

Tenho de varrer o meu quarto.

Ben odamı süpürmek zorundayım.

Eu o fiz varrer o chão.

Ona yeri süpürttüm.

Após encher os balões, poderia varrer a sala?

Balonları uçurduktan sonra odayı süpürebilir misin?

Tom pegou uma vassoura e começou a varrer.

Tom eline bir süpürge alıp süpürmeye başladı.

Vou varrer o chão enquanto você lava a louça.

Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.