Translation of "Vários" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Vários" in a sentence and their turkish translations:

Vários impérios quiseram,

Farklı imparatorluklar ne yaptı?

- Há vários que o admiram.
- Há vários que admiram ele.

Ona hayran olan birçok kişi var.

Tento juntar vários destes

Bunlardan çok sayıda toplayıp

Falamos de vários temas.

Biz değişik başlıklarda konuştuk.

Eles tinham vários filhos.

Birçok çocukları vardı.

Tom escreveu vários livros.

Tom birkaç kitap yazdı.

Ela escreveu vários livros.

Birkaç kitap yazdı.

Estou estudando vários idiomas.

Ben birkaç dil okuyorum.

Tom fala vários idiomas.

Tom birkaç dil konuşuyor.

Eles tiveram vários filhos.

- Birçok çocukları oldu.
- Birçok çocukları vardı.

Eu cometi vários erros.

Çok hata yaptım.

Mary comprou vários vestidos.

Mary birkaç elbise aldı.

Tom ganhou vários prêmios.

Tom birkaç ödül kazandı.

A palavra tem vários significados.

Kelimenin değişik anlamları vardır.

Ele está coletando vários dados.

O çeşitli veriler topluyor.

Ele esteve em vários lugares.

- O birçok yerde bulundu.
- O birçok yerde bulunmuştur.

Essa frase contém vários erros.

Bu cümle birkaç hata içeriyor.

Ela me deu vários livros.

O bana birkaç kitap verdi.

Vários presidentes americanos foram assassinados.

Birkaç Amerikan başkanı öldürüldü.

Maria tem vários pontos fracos.

Mary'nin bir sürü zayıf noktası var.

Vários prédios estavam em chamas.

Birkaç bina yanıyordu.

Eu tenho vários computadores antigos.

Birkaç tane eski bilgisayarım var.

Tom me deu vários livros.

Tom bana çeşitli kitaplar verdi.

Eu tenho vários amigos canadenses.

Birkaç Kanadalı arkadaşım var.

Consigo pensar em vários motivos.

Birkaç neden düşünebilirim.

Precisamos examinar os vários aspectos.

Çeşitli yönleri incelemeliyiz.

Ele me deu vários livros.

O bana birkaç kitap verdi.

Tem vários cinemas neste cidade.

Bu şehirde birkaç sinema var.

As negociações duraram vários dias.

Müzakereler birkaç gün sürdü.

A Islândia tem vários vulcões.

İzlanda'da bir yığın yanardağ var.

Nós temos vários amigos aqui.

Orada bir sürü arkadaşımız var.

Vários estudantes levantaram as mãos.

Birkaç öğrenci ellerini kaldırdı.

Eles vêm de vários países.‎

Onlar çeşitli ülkelerden geliyorlar.

Eles contrataram vários professores novos.

Onlar birkaç yeni öğretmen kiraladılar.

Ele foi a vários médicos.

O birkaç doktor gördü.

Eu gosto de vários jogos.

Birkaç oyunu severim.

- Nós temos um gato e vários cachorros.
- Temos um gato e vários cachorros.

Bir kedimiz ve birkaç köpeğimiz var.

- Eu tenho vários amigos que são vegetarianos.
- Tenho vários amigos que são vegetarianos.

Vejetaryen olan birkaç arkadaşım var.

- Tom viveu na Austrália por vários anos.
- Tom morou na Austrália por vários anos.

Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.

Choveu por vários dias sem parar.

Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.

Bob encontrou vários tipos de nozes.

Bob çeşitli fındık türleri buldu.

A ausência dele gerou vários boatos.

Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.

Eu ficarei aqui por vários dias.

Birkaç gün burada kalacağım.

Eu tenho vários amigos em Boston.

Boston'da birkaç arkadaşım var.

Tom escreveu vários livros de culinária.

Tom birkaç yemek kitabı yazdı.

Ontem à noite escutei vários CDs.

Dün gece bazı CD'leri dinledim.

Vários especialistas estavam presentes na reunião.

Birkaç uzman toplantıya katıldı.

A luta lá durou vários dias.

Oradaki mücadele birkaç gün sürdü.

Remington passou vários meses em Havana.

Remington Havana'da birkaç ay geçirdi.

Temos vários desafios para superar esta aventura,

Bu macerayı tamamlamak için bir sürü mücadele yaşamalıyız.

Felizmente, há vários caminhos para o sucesso

Neyse ki başarıya ulaşmak için birden fazla yol var

E vejo aqui vários rastos de animais.

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

Minha mãe estuda francês há vários anos.

Annem birkaç yıldır Fransızca öğreniyor.

É muito importante falar em vários idiomas

Bu kadar dil konuşmak çok önemlidir.

É muito engraçado falar em vários idiomas.

Birçok dilde konuşmak çok eğlencelidir.

Tom fica vários dias sem fumar cigarro.

Tom bir sigara içmeden günler boyu gidecek.

O açougue vende vários cortes de carne.

Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.

Tom morou em Boston por vários anos.

Tom birkaç yıl Boston'da yaşadı.

A correspondência é mantida em vários arquivos.

Yazışmalar birkaç dosyada tutulur.

Os dois lados negociaram por vários dias.

İki taraf günlerce müzakere ettiler.

Temos vários caras ótimos na nossa equipe.

Ekibimizde bir sürü harika adam var.

Eu tenho vários amigos que falam francês.

Fransızca konuşabilen birkaç arkadaşım var.

Prefiro aprender vários idiomas ao mesmo tempo.

Aynı anda birden çok dil öğrenmeyi tercih ediyorum.

O Tom passou vários meses em Boston.

- Tom Boston'da 3-5 ay geçirdi.
- Tom Boston'da birkaç ay kaldı.

Tom tem vários amigos para ajudá-lo.

Tom'un ona yardım edecek çok arkadaşı var.

Gostaria de aprender Inglês por vários motivos.

Çeşitli sebeplerden dolayı İngilizce öğrenmek istiyorum.

O ar é uma mistura de vários gases.

Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.

- Ele tem vários livros.
- Ele possui muitos livros.

Onun çok sayıda kitabı vardır.

Fui para vários lugares em um só dia.

Bir tek günde birçok yere gittim.

Ele foi bem sucedido, apesar de vários obstáculos.

Birkaç engele rağmen başarılı oldu.

Tom escreveu centenas de artigos e vários livros.

Tom yüzlerce makale ve birkaç kitap yazdı.

Há vários lugares para se visitar nessa cidade.

Bu kentte görülecek çok sayıda yer var.

O exército sitiou o castelo durante vários dias.

Ordu kaleyi birkaç gün kuşattı.

Quando caçam, os tubarões-brancos recorrem a vários sentidos.

Büyük beyazlar pek çok duyu kullanarak avlanırlar.

Eu li vários livros semana passada, incluindo o seu.

Geçen hafta, seninkiler de dahil, çeşitli kitaplar okudum.

Ela passou vários dias tricotando um suéter para ele.

Ona bir kazak örmek için günler harcadı.

O livro de Tom foi traduzido para vários idiomas.

Tom'un kitabı birçok dile çevrildi.

A manga é a fruta nacional de vários países.

Mango farklı ülkelerin ulusal meyvesidir.

Muitas pessoas acham que estudar vários idiomas é impossível.

Çoğu kimse birkaç dil öğrenmenin olanaksız olduğunu düşünür.

Vários políticos exerceram uma forte pressão sobre o comitê.

Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.

Houve vários avanços tecnológicos no começo do século XXI.

Yirmi birinci yüzyılın başında birçok teknolojik gelişmeler vardı.

Ao fim de vários anos a trabalhar com aquelas jovens,

Bu genç insanlarla birkaç yıl çalıştıktan sonra

Vejo vários horizontes falsos, que dão a sensação de proximidade.

Çok fazla yanlış ufuk görüyorum ve yaklaştığımızı sanıyorum.

Nós podemos nos comunicar um com outro com vários métodos.

Birbirimizle birçok açıdan iletişim kurabiliriz.

O Japão e a China são diferentes em vários aspectos.

Japonya ve Çin pek çok yönden birbirinden farklıdır.

Havia vários lugares vazios no dia em que eu fui.

Gittiğim gün bir sürü boş koltuk vardı.

Grupos armados supostamente também prenderam vários outros líderes da oposição.

Silahlı grupların birkaç muhalefet liderlerini daha tutuklandığı bildirildi

Vários navios estão encalhados no gelo do mar na Antártica.

Birkaç gemi Antarktika'daki deniz buzunda sıkışmış.

O kebab é a principal comida em vários restaurantes turcos.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.

Eu não gosto de aprender vários idiomas ao mesmo tempo.

Aynı anda çeşitli diller öğrenmekten hoşlanmıyorum.

Usará toda a sua energia para voar vários quilómetros numa noite.

Enerjisini son damlasına kadar harcayarak tek gecede birkaç kilometre uçacak.

Ele é liberal com o seu dinheiro e compra vários presentes.

O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır.

Além disso, perderemos muito tempo para falar sobre os vários assuntos.

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.

O Inglês se tornou a língua comum de vários países do mundo.

İngilizce artık dünyadaki çeşitli ulusların ortak dili haline gelmiştir.

- Eles estão falando disso e daquilo.
- Eles estão falando sobre vários assuntos.

Şundan bundan konuşuyorlar.