Examples of using "Tristes" in a sentence and their turkish translations:
Biz üzgün değiliz.
Biz üzgünüz.
Onlar son derece üzgündü.
Vedalar her zaman üzücüdür.
Onlar kederli bir şekilde sessizdi.
O, bize üzücü haber getirdi.
Üzücü filmleri sevmiyorum.
Niçin hepiniz üzgünsünüz?
Sen üzgünsün.
Hüzünlü filmler beni hep ağlatır.
Çocuk üzgün gözlerle baktı
Bugün çok üzgün görünüyorsun.
Onlar hayatımın en hüzünlü saatleriydi.