Examples of using "Ficaram" in a sentence and their turkish translations:
Herkes kaldı.
Onlar çok sinirlendi.
Onlar tamamen şaşırdılar.
Herkes memnundu.
İkisi de zengin oldu.
Herkes hayal kırıklığına uğramıştı.
Herkes birlikte kaldı.
Onlar sıkıştılar.
Evde yalnız kaldın mı?
Onlar sonuçtan memnundu.
Çocuklar sessiz kalmayı sürdürdü.
İşler tuhaflaştı.
Onlar memnun değildi.
On üç kişi yaralandı.
Herkes suskundu.
Bazı insanlar yaralandı.
Sessiz kaldılar.
Onlar bütün gece uyumadılar.
Onlar beni gördüklerine memnun oldular.
Onlar bir gün daha birlikte kaldılar.
Onlar hayal kırıklığına uğradılar.
Tom ve Mary etkilendi mi?
Onlar üç yıldır beraberdiler.
Kollarım uyuştu.
Onlar kederli bir şekilde sessizdi.
Üç kişi hafif yaralandı.
Başka üç asker yaralandı.
Siz ikiniz ne kadar süredir nişanlısınız?
Sokaklar gece boşaldı.
Kazada on kişi yaralandı.
Nerede kaldın?
Ebeveynlerim benimle gurur duyardı.
Onlar lüks bir otelde kaldılar.
Haberden herkes şok olmuştu.
Hepiniz delirdiniz mi?
İşler biraz telaşlı.
Üçü öldü. Diğer on üçü yaralandı.
Onlar şaşırmıştı.
Sanırım onlar şaşırmıştı.
Tom ve Mary etkilenmemişti.
Tom ve Mary yakın büyüdüler.
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
Askerler düşman ateşi altından geldi.
İnsanlar o konuyu nasıl öğrendiler?
Benim dışımda herkes Boston'da kaldı.
Onlar bütün gece boyunca odada benimle kaldılar.
Bazıları yaralandı, sonra iyileşti.
Rus tanklarını gördüklerinde ise şok olmuşlardı
Ben kilo aldım ve bu pantolon oldukça dar.
Tom konuştuğunda, onların hepsi sessiz kaldılar.
Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
Herkes bu makineden gerçekten etkilendi.
Herkes sakin kaldı.
Herkes şaşırdı.
Ailen seninle çok gurur duyuyor.
Tom ve Mary bana çok kızdı.
Tom'un ailesi tamamen çılgına dönmüştü.
Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.
Pasifiğin ortasında onların yakıtı bitti.
Bu, onların beraber kaldıkları kadın.
Tom ve Mary süslü bir otelde kaldı.
Ebeveynlerim öfkeliydi.
Bir kurtarma ekibi gelinceye kadar şarkı söylediler.
Açıkçası bunun hakkında mutlu değiller.
Ayaklarım üşüyor.
Ebeveynlerim haberi duyduğuna şaşırdı.
Tom'un ebeveynleri Mary'den çok etkilendi.
Onlar yakın arkadaş oldu.
Herkes mutlu değildi.
- Tom ve Mary her ikisi de sakatlandı.
- Hem Tom hem de Mary yaralandı.
Acıkmadınız mı?
Fadıl, Leyla'ya mektupları gönderdi ama yanıtlanmadılar.
Hiç asansörde sıkıştın mı?
Dikkate değer düzeltmeler için çok teşekkürler! Hatalarım benim için net hale geldi.
bir çok insan şıhlara şeyhlere laf atıyor diye Kemal Sunal'a kızmıştı
kendilerine şekerleme paketlerini dağıtırken çocuklar mutlulardı.
Hiç hamile oldun mu?
Hitler'e karşı olan oldukça büyük bir kesime sahip olmalarına rağmen
Boston'da ne kadar süre kaldın?
Sen onun nihayet eve geri döndüğünü zaten duydun mu?