Examples of using "Sentar" in a sentence and their turkish translations:
Oturabilir miyim?
Oturabilir miyiz?
Buraya oturabilir miyim?
Oturmak ister misin?
Ben burada oturabilir miyim?
Gel otur.
Ben oturmak istemiyorum.
Buraya oturabilirsin.
- Nerede oturmak istiyorsun?
- Nereye oturmak istersin?
- Nereye oturmak istersiniz?
Bizimle oturmayacak mısın?
Sanırım oturmalısın.
Bankta oturalım.
- Burada oturabilir miyiz?
- Buraya oturabilir miyiz?
Buraya oturabilirsin.
Oturmak istiyor musunuz?
- Oturmalıyım.
- Oturmam gerekiyor.
Tom oturmak istiyor.
Oturman gerekiyor.
Kucağına oturabilir miyim?
Gel bizimle otur Tom.
Senin yanına oturabilir miyim?
Üzerine oturmak için ip... ...kullanacağım
Oturmak ister misiniz?
Oturmak isteyebilirsin.
Artık oturabilirsin.
Otursan iyi olur.
Ön sırada oturalım.
Gerçekten oturup konuşmalıyız.
Nereye oturmalıyım?
Tom köpeğe oturmasını emretti.
Sizinle oturabilir miyim?
Ortaya oturmak istiyorum.
Oturmayacak mısın?
Tom burada oturacak, değil mi?
Pencerenin yanında oturmayı tercih etmez misiniz?
Tom'un buraya oturmasına izin verme.
- Nereye oturmak istersin?
- Nerede oturmak istersiniz?
İstediğin yere oturabilirsin.
Pencerenin yanında oturmak ister misin?
Önde oturmak istemiyor musun, Tom?
İstersen oturabilirsin.
Otursan iyi olur, Tom.
Bence oturmalısın.
Bu koltuk oturmak için rahat.
Oturması için onu zorladı.
Başka bir yerde oturmayı tercih ederim.
Ateşe daha yakın oturalım.
Ben dışarıda oturmaktan hoşlanmıyorum.
Burada oturup Tom'u bekleyeceğim.
Oturalım ve bir bira içelim.
Benimle birlikte oturmak zorunda değilsin.
Oturman gereken yer budur.
Pencerenin yanında oturmayı sevmem.
Oturup sakince tartışalım.
Oturacak bir yer arıyorum.
- Senin yanında oturmak istemiyorum.
- Yanınızda oturmak istemiyorum.
Oturacak ve konuşacak zamanım yok.
Oturmak istersen kendine bir sandalye getir.
İstediğin yere oturabilirsin, çekinme.
Yerimi yaşlı bayana verdim.
- Sanırım otursan iyi olur.
- Oturman gerektiğini düşünüyorum.
- Bence otursan iyi olur.
- Bana kalırsa otursan iyi olur.
Sen ve Tom arasında oturmak istiyorum.
Ailemle oturmayı isterdim.
Gerçekten otobüsün arkasında oturmak istemiyorum.
Yapmanız gereken bütün şey sadece burada oturmak.
Yerde oturmamın sakıncası var mı?
Sanırım gidip Tom'la otursam iyi olur.
Sadece bir süre burada oturalım ve dinleyelim.
Bir süre burada oturup manzaraya bakalım.
Tom, Mary'nin Johnla oturacağını biliyordu, fakat o onun onunla oturacağını umuyordu.
Ben oturuncaya kadar bekle.
Oturup dinlenebileceğim bir yer bulmak istiyorum.
Eğer isterse Tom yanıma oturabilir.
Ondan oturmasını rica etti.
Lütfen burada oturun.
Oturacak bir şey bulalım.
Şu anda tüm yapabileceğim burada oturmak ve dinlemek.
Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.
Siyah insanlar otobüsün arkasında oturmak ya da doluysa ayakta durmak zorunda kaldılar.
ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.
O, hiç kimsenin sandalyesinde oturmasına izin vermeyecek.
Git ve babanın yanında otur.