Examples of using "Selvagens" in a sentence and their turkish translations:
Özellikle vahşi hayvanlara karşı.
Tilkiler yabani hayvanlardır.
Yabani kuşları izliyorum.
Vahşi hayvanlardan korkarım.
- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.
Şarkıcı vahşi çakallar tarafından öldürüldü.
virüs taşıyan yabani hayvanlarla aramızda
- O vahşi hayvanlar hakkında çok şey bilir.
- Vahşi hayvanlar konusunda bilgisi çoktur.
Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.
Bir sürü vahşi hayvan yiyecek yokluğundan öldü.
Yabani tavşanlar ormanda görülebilirler.
Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.
- Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
- Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.
Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...
virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak
Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.
Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.
Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.
insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.
Kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
Kanun aynı zamanda "yabani hayvanların evcilleştirilmesini ve çoğaltılmasını" da teşvik ediyordu.
Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?
Bazı çiftçiler koyunlarını vahşi köpeklerden korumak için eşekleri kullanıyorlar.
Vahşi manzaraları ve kalabalık şehirlerinde epik bir savaş veriliyor.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.