Examples of using "Rosto" in a sentence and their turkish translations:
Yüzünüzü temiz silin.
Onun yüzü soldu.
Onun yüzü kızardı.
Yüzün kirli.
Yüzümü kuruladım.
Tom yüzünü yıkadı.
Git yüzünü yıka.
Yüzümü yıkamalıyım.
Yüzünü yıkaman gerekir.
Yüzünde dondurma var.
Meg'in güzel bir yüzü var.
- Bu onun yüzünden okunuyor.
- Yüzünden okunuyor.
Tom'un çirkin bir yüzü var.
Tom'un yüzünü gördüm.
Bu kremi yüzüne uygula.
Onun oval bir yüzü var.
Yüzü kırmızıydı.
Yüzünde dondurma var.
Yüzünde korku vardı.
Yüzün senin kişiliğindir.
Onun yüzünü tanımlayabilir misin?
Onun yüzündeki ifadeden kafam karıştı.
- Yüzünüzü yıkayın.
- Yüzünü yıka.
Gri bir sakal yüzünü kaplıyordu.
Cookie, Tom'un yüzünü yaladı.
O yüzü tanıdığımı biliyordum.
Yüzü annesininkine benziyor.
Tom'un yüzünde bir yara izi vardır.
O, yanağından gözyaşını sildi.
Tom'un yüzü kırmızı.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Tom'un yüzünü göremedim.
şimdi yüzüne bile bakmıyoruz
Onun yüzünden ter damlıyor.
Onun yüzü aniden kızardı.
Taninna'nın yüzünü unutamam.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Maria yüzünü elleriyle sakladı.
Tom yüzünü ve ellerini yıkadı.
O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
Yüzünü yıka ve saçlarını tara.
Gülmekten kendini alamadı.
Tom yüzünü havluyla sildi.
Okula gitmeden önce yüzünü yıka.
Tom'un yüzünü görmek istemedim.
O yüzünü kuruttu ve saçını fırçaladı.
Tom bir havlu ile yüzünü kuruluyor.
Ilık su ve sabunla yüzünü yıka.
Tom'un yüzü cama yansıyor.
Tom'un yüzü gözyaşlarıyla ıslaktı.
Onun yüzünde mutlu bir gülümseme gördüm.
- Yüz, kalpte ne olduğunu ele verir.
- Yüz, kalpte ne olduğunu açığa vurur.
Amerikan siyasetinde yeni bir yüzdü.
Tom Mary'ye yüzünü yıkamasını söyledi.
Tom dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkadı.
Tom suratıma yumruk attı.
Tom'un yüzü öfkeden kızardı.
Tom'un yüzünü henüz görmedim.
Pencerede bir adamın yüzünü gördüm.
Pencerede bir adam yüzü gördüm.
O, yüzünde bir tebessümle ona baktı.
Onun yüzündeki o bakışı unutamam.
Uzaktan bakıldığında, kaya insan yüzü gibi görünüyordu.
Ben ona yüzüne karşı tekrar bakamayacağım.
ulan face e de koyma o zaman. Whatsapp tan da atma o zaman
Yüzünde büyük bir tebessüm görüyorum. Mutlu olmalısın.
O, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bana baktı.
Tom'un yüzüne bak.
- Ben bir yüzü asla unutmam.
- Bir yüzü asla unutmam.
Akşam yemeğinden önce elini yüzünü yıkamaya git.
O, yüzünü bir mendille kapadı ve ağladı da!
evet. Birçoğunuzun yüzünde o gülümseme şu an var
Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.
Tom'un köpeği insanların yüzlerini yalamayı seviyor.
Onun yüzünü hatırlıyorum ama onun adını hatırlamıyorum.
Oğlan bayıldı, ama yüzüne su attığımızda kendine geldi.
sonra merak ediyorsunuz. Ulan bu face benim tanıdıklarımı nereden biliyor yahu
Senin yüzünü hatırlıyorum ama senin adını hatırlamıyorum.
Ben senin gerçek yüzünü görmek istiyorum.
Pamuk eldivenler bebeğin kendi yüzünü tırmalamasını önleyecektir.
Bu ikizler özdeş, sadece yüzde değil, aynı zamanda karakterde de.
- Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
- Doğru söyleyip söylemediğimi anlamak için beni iyice süzdü.
Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.
"Maskeler sizi yüzünüze dokunmaktan alıkoyma konusunda gerçekten iyi iş başarıyorlar."
Yüzün kırmızı. İyi misin? Belki ateşin olabilir mi?
Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı.
Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir.
Ah, hayatımda Mary'nin yüzünü bir kez daha görebilsem.
Tom onun partide eğlendiğini Mary'nin yüzüne gülümsemeyle söyleyebildi.
Gülmeyi durduramadı.
Tekrar yüzünü göreceğimi hiç düşünmedim.