Translation of "Lavou" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Lavou" in a sentence and their turkish translations:

Você ainda não lavou as mãos, lavou?

Ellerini henüz yıkamadın, değil mi?

Você lavou isso?

Onu yıkadın mı?

- Tom não lavou a louça.
- Tom não lavou os pratos.

Tom bulaşıkları yıkamadı.

- Maria não lavou os cabelos.
- Maria não lavou seus cabelos.

- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.

Você lavou as mãos?

Ellerinizi yıkadınız mı?

Onde você os lavou?

Onları nerede yıkadın?

Tom lavou o rosto.

Tom yüzünü yıkadı.

Você lavou os pratos?

Bulaşıkları yıkadın mı?

Tom lavou o carro.

Tom arabayı yıkadı.

Tom lavou as louças.

Tom bulaşıkları yıkadı.

Tom lavou as batatas.

Tom patatesleri yıkadı.

Tom não lavou a louça.

Tom bulaşıkları yıkamadı.

Quando Tom lavou o carro?

Tom arabayı ne zaman yıkadı?

Mary não lavou a louça.

Mary bulaşıkları yıkamadı.

Tom lavou as roupas dele.

Tom giysilerini yıkadı.

Você já lavou a roupa?

Çamaşırları yıkadın mı?

Tom não lavou as mãos.

Tom ellerini yıkamadı.

Você já lavou o carro?

Arabayı yıkadın mı?

Tom lavou muita roupa hoje.

Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.

Tom não lavou o cabelo.

Tom saçını yıkamadı.

O Tom lavou as mãos dele.

Tom ellerini yıkadı.

Tom não lavou o carro dele.

Tom arabasını yıkamadı.

Você ainda não lavou a louça?

Henüz bulaşıkları yıkamadın mı?

Tom lavou a louça para Mary.

Tom, Mary için bulaşıkları yıkadı.

Tom ainda não lavou o carro.

Tom henüz arabayı yıkamadı.

Tom lavou as meias na pia.

Tom çoraplarını lavaboda yıkadı.

O Ken ainda não lavou o carro.

Ken hâlâ arabayı yıkamadı.

Tom lavou o sangue de suas mãos.

Tom ellerindeki kanı yıkayarak çıkardı.

Tom lavou o rosto e as mãos.

Tom yüzünü ve ellerini yıkadı.

Tom lavou a louça e Mary a enxugou.

Tom bulaşıkları yıkadı ve Mary onları kuruladı.

Tom escovou os dentes e lavou o rosto.

Tom dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkadı.

Tom limpou a mesa e Mary lavou a louça.

Tom masayı temizledi ve Mary bulaşıkları yıkadı.

Ontem, Mary arrumou a casa e lavou a roupa.

Dün Mary evi temizledi ve giysileri yıkadı.

Tom não precisa lavar o carro. Mary já o lavou.

Tom arabayı yıkamak zorunda değil. Mary onu zaten yıkadı.

Quando foi a última vez que você lavou o cabelo?

En son ne zaman saçını yıkadın?

Depois de engraxar os sapatos, o Tom lavou os dentes e penteou-se.

Ayakkabılarını cilaladıktan sonra, Tom dişlerini fırçaladı ve saçını taradı.

A nova camisa de Tom encolheu quando ele a lavou, e agora ela não serve.

Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.