Examples of using "Lavou" in a sentence and their turkish translations:
Ellerini henüz yıkamadın, değil mi?
Onu yıkadın mı?
Tom bulaşıkları yıkamadı.
- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.
Ellerinizi yıkadınız mı?
Onları nerede yıkadın?
Tom yüzünü yıkadı.
Bulaşıkları yıkadın mı?
Tom arabayı yıkadı.
Tom bulaşıkları yıkadı.
Tom patatesleri yıkadı.
Tom bulaşıkları yıkamadı.
Tom arabayı ne zaman yıkadı?
Mary bulaşıkları yıkamadı.
Tom giysilerini yıkadı.
Çamaşırları yıkadın mı?
Tom ellerini yıkamadı.
Arabayı yıkadın mı?
Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.
Tom saçını yıkamadı.
Tom ellerini yıkadı.
Tom arabasını yıkamadı.
Henüz bulaşıkları yıkamadın mı?
Tom, Mary için bulaşıkları yıkadı.
Tom henüz arabayı yıkamadı.
Tom çoraplarını lavaboda yıkadı.
Ken hâlâ arabayı yıkamadı.
Tom ellerindeki kanı yıkayarak çıkardı.
Tom yüzünü ve ellerini yıkadı.
Tom bulaşıkları yıkadı ve Mary onları kuruladı.
Tom dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkadı.
Tom masayı temizledi ve Mary bulaşıkları yıkadı.
Dün Mary evi temizledi ve giysileri yıkadı.
Tom arabayı yıkamak zorunda değil. Mary onu zaten yıkadı.
En son ne zaman saçını yıkadın?
Ayakkabılarını cilaladıktan sonra, Tom dişlerini fırçaladı ve saçını taradı.
Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.