Examples of using "Recebe" in a sentence and their turkish translations:
O, anahtarları alır.
O, yüksek bir maaş alır.
Tom'a çok ödeme yapılmaz.
Bu oda fazla güneş almaz.
Sineğe nektar hediye ediliyor.
Bizim kadınımızdan ne alıp veremediğiniz var?
Tom genellikle istediğini alır.
Amcamızdan bir hediye almayı umuyoruz.
O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.
aynı zamanda o görüntüleri kim alır bilmiyorum ama?
30 gün içerisinde paranı iade alıyorsun
Eğer kötülük verirseniz kötülük alırsınız.
Doktor, hastalarını öğleden sonra saat üç ve beş arasında kabul ediyor.
Dalkavukluk hem alıcıyı hem de vericiyi bozar.
program toplantıya girmeden önce sizden onay alıyor
Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
Demek ki neymiş,Google bize en doğru bilgiyi değil,sadece karşılığında para aldığı bilgiyi