Examples of using "Pulso" in a sentence and their turkish translations:
Senin nabzın normal.
Doktor onun nabzını ölçtü.
Hastanın hiç nabzı yok.
Kol saati çalışmıyor.
Nabzını kontrol edeyim.
Mary bileziğini bileğinden çıkardı.
- Doktor nabzımı ölçtü.
- Doktor nabzıma baktı.
Tom'un bileğinde bir dövme var.
Doktor hastanın nabzını kontrol etti.
Bileğini nasıl burktun?
O saat İsviçre'de üretilir.
Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.
Hastanın nabız ve tansiyonu normal.
Onlar onu onun kol saati ile kimliğini saptayabildiler.
Kullandıkları kol saatindeki özellikler daha yüksek
Ben saat kullanmıyorum ama saat kullananlar hemen bir kol saatine baksınlar
Ne zaman onların kol saatinde bir cep telefonuyla çıkacaklarını merak ediyorum.