Examples of using "Propósito" in a sentence and their turkish translations:
Ne sebeple?
Bu arada, nerede yaşıyorsun?
Dolayısıyla bir amacı yok
Onu kasten yaptım.
O, kasıtlı olarak değildi.
Tom onu bilerek yaptı.
Tom bunu kasten yapmadı.
Bu arada, o nerede oturuyor?
Bu arada, keman çalar mısın?
Palyaço kasıtlı olarak düştü.
Amacım nedir?
Tom onu kasten yaptı.
- Bunu bilerek yaptın!
- Bunu kasten yaptın!
Bu arada, neredeydin?
O bunu bilerek yaptı.
- Onu bilerek yaptın.
- Onu kasten yaptın.
- Onu bile bile yaptın.
Kasten yüksek sesle konuşuyorum.
Ben onu bilerek yaptım.
Onu bilerek mi yaptın?
Bu arada, Tom nerede yaşıyor?
Bu arada, son zamanlarda onu gördün mü?
Hangi amaçla?
O ne amaçla buraya geldi?
Bu arada, kaç yaşındasınız?
O kasten bir hata yaptı.
Tatoeba'daki amacın ne?
Eğitimin amacı nedir?
Tom o hatayı bilerek yaptı.
O onu kasıtlı yapmadı.
Tom kasten camı kırdı.
Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
O, pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
Onu bilerek yaptın, değil mi?
- Bu planın temel amacı nedir?
- Bu planın ana amacı nedir?
Onu kasten mi yapıyorsun?
Tom onu bilerek mi yaptı?
O bu vazoyu kasten kırdı.
Tom onu kasten yaptığımı düşünüyor.
Bunu bilerek yaptığını biliyorum.
İnsanlığımın amacı ne?
İnsanlığımın amacı neydi?
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
Sırası gelmişken, adresin nedir?
Aklıma gelmişken, hiç Hokkaido'ya gittin mi?
Aklıma gelmişken , sen hiç Avrupaya gittin mi?
Bu arada kaç taneniz günlükler tutuyor?
Neden biri bunu bilerek yapmak istesin?
- Bunu bilerek yaptın, değil mi?
- Bunu kasten yaptın, değil mi?
- Onun bu hatayı bilerek yaptığını mı düşünüyorsun?
- Onun o hatayı kasıtlı yaptığını mı düşünüyorsun?
Bu arada, bu öğleden sonra boş musun?
Kasıtlı olarak ayağıma bastı.
Bütün bunların amacı neydi?
- Onu bilerek yaptın, değil mi?
- Onu kasıtlı olarak yaptın, değil mi?
- Onu kasten yaptın, değil mi?
- Onu bile bile yaptın, değil mi?
Senin bunu kasten yaptığını biliyorum.
Güve, hiç değilse amacını gerçekleştirdi.
ha bu arada Armağan Toker ile evlendi
Bu arada sana söyleyecek bir şeyim var.
Çocuk kasten ayağıma bastı.
Pek çok insan amaçsızca hayatın içinde sürükleniyor.
Bu arada, kaç taneniz bir günlük tutuyor?
Nagoya'dan bahsetmişken... Seto'ya hiç gittin mi?
Onun bunu kasten yaptığını fark ettim.
Bu arada, hepiniz bana Tom diyebilirsiniz.
Tomun onu kasıtlı yapacağını sanmıyorum.
Ben onu bilerek yapmaya çalışmıyordum.
Senin sorunun amacını anlamıyorum.
Sırası gelmişken, dün gece neredeydin?
Sanırım Tom bunu kasten yaptı.
Sanırım onu bilerek yapıyorlar.
Onun bunu kasıtlı olarak yaptığını biliyorum.
Tom'un bunu bilerek yaptığını biliyorum.
Bu arada sence ölümden sonra bir şey var mı?
Pencereyi kasıtlı olarak mı kırdın yoksa kazara mı?
Bu arada, bu çevrede iyi bir restoran biliyor musun?
Onun bilerek geç kaldığından eminim.
Onu kasten yapması mümkün değil.
Onun hayattaki tek amacı zengin olmaktı.
Vazoyu beni rahatsız etmek için kasten kırdı.
Tom'un onu bilerek yaptığını düşünüyorum.
Sırası gelmişken, nerelisiniz?
sanki biraz amacını yerine getirmiyor gibi ama
Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.
O müzik eğitimi amacıyla Avusturya'ya gitti.
Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.
Müzik eğitimi almak amacıyla Avusturya'ya gitti.
Kasten yapmadım.
Gerçek amacın nedir?
Yıkıcı güçlerine rağmen bu asabi küçük yırtıcının önemli bir görevi de var.
Bu programlar açıkça fakirlere yardım etti, ama Chavez için de bir amaca hizmet ediyordu
Bana adımı, adresimi ve seyahatimin amacını sordular.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
Ancak Merkatör projeksiyonunun asıl amacı navigasyon görevi görmektir; Okyanusda
O bana geçen gün kaybettiğin şemsiyeyi hatırlatıyor. Onu buldun mu?
Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım.
Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.