Examples of using "Profundo" in a sentence and their turkish translations:
işte bunun manası çok derin
Göl derin midir?
Deniz derindir.
Yara derin.
bir denize göre çok fazla derin
Göl çok derin.
Ben genellikle deliksiz uyurum.
Bu kuyu ne kadar derin?
Nehrin en derin yeri burası.
Tom derin bir uykudan uyandı.
- Japonya'da bu göl en derin göldür.
- Bu göl Japonya'da ki en derin göldür.
Bebek derin bir uykuda gibi görünüyordu.
Çok derin bir düşüncede gibi görünüyordu.
Bu göl derin.
Hiçbir koşulda derin nehirde yüzmemen gerekir!
Bebek annesinin kollarında derin bir uykudaydı.
Delik ne kadar derin?
Gözlerinde derin bir uçurumun karanlığı vardı.
Bildiğim kadarıyla, gölün en derin noktası burası.
Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.
Ne kadar su olduğunu bilmenin imkânı yok, derin bir çıkmaz da olabilir.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.
Sadece ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.
Yardımlarınızı gerçekten takdir ediyorum.