Examples of using "Prevenir" in a sentence and their turkish translations:
Örgütümüz intiharları önlemeyi amaçlıyor.
Hastalığı önleyebilir miyiz?
Aşılar çocukluk hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.
Bu önlenemez bir hastalıktır.
- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmak zorundayız.
Böyle bir şeyin olmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.