Examples of using "Quebrada" in a sentence and their turkish translations:
Sandalye kırıldı.
Benim kameram bozuk.
- Camlardan biri kırıldı.
- Pencerelerden biri kırıldı.
Kilit kırık.
Televizyonum bozuk.
Bu makine bozuk.
Televizyon bozuk.
Lanet kırıldı.
Benim televizyon bozuk.
Menteşe kırılmış.
- Bir cam kırıktı.
- Bir pencere kırıktı.
Bozuk kamerayı buldum.
bozuk olan her düzene karşıydı
Valizim kırık.
Benim bıçağım kırıktır.
Pencere hala bozuk.
Benim sol bacağım kırık.
Kuşun kanadı kırıldı.
Babam kırık bir sandalyeyi onardı.
Çamaşır makinesi bozuldu.
Pencerelerimizden biri kırıldı.
Kırılmıştı.
Sanırım bacağım kırık.
Kırık camı onarmak için buradayım.
Ben ata binemem. Bacağım kırık.
Yüzemem. Benim bacağım kırık.
Bu kapıyı kapayamam. Kırılmış.
Babam bozuk bisikletimi tamir ediyor.
Tutulmamış bir söz hiç verilmemesinden daha iyidir.
Bulaşık makinesi bozuk.
Bu otomat bozuk.
Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.
Ofisimdeki yazıcı bozuktur.
Sanırım Tom'un bacağı kırık.
Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.
Duş bozuk.
Sanırım kırık bir kaburgam var.
Bacağımın kırık olduğunu bilmiyordum.
Bacağımın kırık olduğunu biliyordum.
Bu masa kırık.
Kırık bacağım yüzünden yürüyemiyorum.
Vitrin bir taşla kırıldı.
- Tom'a bir bacağımın kırık olduğunu söyle.
- Tom'a kırık bir bacağım olduğunu söyle.
Kırık bacak Tom'un en büyük sorunu değil.
Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor.
bunun sonucunda kırılan parça haddinden çok fazla büyük olduğu için
Sandalye kırık. Onu birine tamir ettirsen iyi olur.
Yeni bir masa alacaktım ama kocam kırık bacağı onardı.
Bu pencere bir aydır kırık.
Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.
Çünkü benim eski merdivenim kırık.