Translation of "Entra" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Entra" in a sentence and their turkish translations:

Isto entra aqui.

Bu da buraya giriyor.

- Entre.
- Entrem.
- Entra.

İçeri gel.

- Sobe aí!
- Entra aí!

Atla.

Quando você entra de férias?

Tatilin ne zaman başlayacak?

Como ele entra no sistema solar

güneş sisteminin içerisine nasıl geliyor

Em boca fechada não entra mosca.

Kapalı bir ağız sinek yakalayamaz.

- Entre.
- Pode entrar!
- Entre!
- Entrem!
- Entra.

Gelin.

Esta chave não entra na fechadura.

Bu anahtar kilide girmiyor.

- Tom entra em problemas de vez em quando.
- Tom entra em confusão de vez em quando.

Tom zaman zaman başını derde sokuyor.

O ponto em que entra não coincide

girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor

Entra. Eu vou te dar uma carona.

İçeri gir. Seni götüreceğim.

Quando você entra de férias este ano?

Bu yıl ne zaman tatile gidiyorsunuz?

Ele trabalhou duro, entra ano, sai ano.

O yıllar yılı çok çalıştı.

O vulcão entra em erupção em intervalos regulares.

Volkan düzenli aralıklarla püskürür.

Que fazer quando um paciente entra em convulsão?

- Bir hastanın konvülsiyonları olduğunda ne yapılmalı?
- Bir hastanın kasılmaları olduğunda ne yapılmalı?
- Bir hastanın çırpınmaları olduğunda ne yapılmalıdır?

- Entre.
- Entra.
- Vá para dentro.
- Vai para dentro.

- İçeriye git.
- İçeri gir.

A água entra em ebulição a cem graus.

Su yüz derecede kaynar.

Nunca se entra numa mina sem circulação de ar!

Hava akımı olmayan bir madene asla girmeyin!

Coma entra em colapso quando nos afastamos do sol

güneşten uzaklaştıkça ise koma çöküyor

- Entre no ônibus.
- Entra no ônibus.
- Entrem no ônibus.

Otobüse binin.

- Por que você não entra?
- Por que vocês não entram?

- Niçin içeriye gelmiyorsun?
- İçeri girsene.

- A verdade está no vinho.
- A bebida entra, a verdade sai.

Hakikat şaraptadır.

Ela o cumprimenta toda manhã assim que entra no prédio da escola.

O, her sabah okul binasına girerken onu selamlar.

Quando um ácido entra em contato com um metal, acontece uma reação química.

Asit metale değdiğinde, bir kimyasal reaksiyon olur.

É por isso que o vírus que entra no corpo do morcego aparece de maneira muito resistente.

işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor

- A verdade está no vinho.
- O que a sobriedade deseja a embriaguez diz.
- A bebida entra, a verdade sai.

Hakikat şaraptadır.

- Tire o seu chapéu quando você entra numa sala de aula.
- Tira o teu chapéu quando tu entras numa sala de aula.

Bir sınıfa girdiğiniz zaman şapkanızı çıkarın.