Examples of using "Emprestado" in a sentence and their turkish translations:
Bir araba ödünç aldım.
- Onu sadece ödünç aldım.
- Onu az önce ödünç aldım.
Biraz para ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç alabilir miyim?
Yastığını ödünç aldım.
Ben borç para alırım.
İki tane kitap ödünç aldım.
O iki kitap ödünç aldı.
Tom arabamı ödünç aldı.
Biraz para ödünç almak zorundayım.
Ben bir gömlek ödünç alabilir miyim?
Ödünç para almak mümkün mü?
Bir arkadaştan biraz borç para aldım.
Saç kurutucunuzu ödünç alabilir miyim?
Tom'un arabasını ödünç aldım.
Tom benimkini ödünç aldı.
- Telefonunu ödünç alabilir miyim?
- Araç telefonunu ödünç alabilir miyim?
O her zaman benden borç para alıyor.
Arkadaşlarımdan borç para aldım.
Tom sizden biraz borç para istiyor.
Arabayı arkadaşından ödünç aldı.
Tom yarın arabamı ödünç almak istiyor.
Saç kurutma makineni ödünç alabilir miyim?
Tel zımbamı ödünç almak ister misin?
Şemsiyeni ödünç alabilir miyim.
Radyonu ödünç alabilir miyim?
Cep telefonunu ödünç alabilir miyim, lütfen?
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
Tom'un şemsiyesini ödünç aldım.
Borç para almak ilkelerime aykırıdır.
O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
Tom, Mary'nin babasından ödünç para aldı.
Tom'a para vermemeliydin.
Mary kütüphaneden ödünç aldığı kitabı iade etti.
Tom arabamı ödünç alan kişi değil.
Yaklaşık üç yüz bin dolar ödünç almak istiyorum.
Keşke Tom'a arabamı ödünç vermeseydim.
Tom'un arabamı ödünç almasına izin vermeyeceğim.
- Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin.
- Öyle bir insana ödünç para vermemeliydin.
Araba satın almak için bankadan borç aldı.
Ağabeyim bir tefeciden ödünç para aldı.
Tom arabamı ödünç alan kişi değil.
Bir tefeciden ödünç para alsaydın bir aptal olurdun.
Arabasını ödünç aldığın adamın adı nedir?
Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
Tom ödünç aldığı kitabı getirmek için geldi.
Neden Tom'un kamyonunu ödünç almıyorsun?
Ödünç alabileceğim bir cımbızın var mı?
Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
Tom sık sık arkadaşlarından borç para aldı.
Tom'a arabasını ödünç almam gerektiğini söyle.
Tom, Mary'ye John'dan çok fazla ödünç para almamasını tavsiye etti.
Notlarını ödünç alabilir miyim?
Tom arabanı ödünç alması gerektiğini sana söylememi istedi.
Tom almaması gerektiğini bilmesine rağmen bir tefeciden ödünç para aldı.
Patronumdan arabasını bana ödünç vermesini istemek için cesaretim yok.
Sormadan Tom'un arabasını ödünç almak istediğinden emin misin?
Bir köpek kulübesi yapmak için babamın çekicini ödünç aldım.
Tom Mary'den biraz para ödünç aldı.
- Tom Mary'den bir kitap ödünç aldı.
- Tom, Mary'den bir kitap ödünç aldı.
Tom ve Mary küçük bir fırın açmak için aile ve arkadaşlardan para ödünç alıyorlardı.
Her zaman bir karamsardan ödünç para al. O geri beklemeyecektir.
Arabamı ödünç almak istediğin zaman yapman gereken tek şey istemektir.
Şimdiye kadar ilk kez Ken'den ödünç para aldım.