Examples of using "D'água" in a sentence and their turkish translations:
Bir bardak su ister misin?
Bana bir kova su getirin.
- Kova su ile dolu.
- Kova su dolu.
Bu, bardağı taşıran son damla!
Kova suyla doluydu.
Bana bir bardak su getir.
Tom bir bardak su içti.
- Lütfen bana bir bardak su ver.
- Bana bir bardak su ver, lütfen.
- Boş yere yaygara koparıyosun.
- Yok yere mıcırık çıkarıyorsun.
Bana bir bardak su ver, lütfen.
- Ben bir bardak su istiyorum.
- Bir bardak su istiyorum.
- Ben yalnızca bir bardak su alırım.
- Yalnızca bir bardak su içeceğim.
Tom bir su birikintisi içinde yürüdü.
Benim fotoğraf makinem sugeçirmez.
Bir bardak suya ihtiyacım var.
Bir bardak soğuk su lütfen!
Ben bir bardak su alabilir miyim?
Bu saat su geçirmez.
Lütfen bu su şişesini doldurun.
Su şişesi buzdolabında.
Lütfen bana bir bardak su ver.
- Bir bardak su getiriniz lütfen.
- Bana bir bardak su getir lütfen.
- Bu, su geçirmez bir saat.
- Bu, suya dayanıklı bir saat.
Tom Mary'ye bir bardak su getirdi.
- Balık suyun dışında yaşayamaz.
- Balıklar suyun dışında yaşayamaz.
Onun bütün fotoğraflarının filigranı var.
Lütfen bana bir bardak su ver.
O her sabah bir bardak su içer.
Bana bir bardak su getirir misin, lütfen?
İstersen sana bir bardak su getirebilirim.
Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
Şu an tek istediğim bir bardak su.
Lütfen bana bir bardak su ver.
İlacını al ve bir bardak su getir.
Depo doludur.
Bir bardak su istiyorum, lütfen.
O üç bardak su içti.
Bardak su doludur.
Muşambalar su geçirmez.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
neden olmaz? Çünkü yeterli miktarda su kütlesi yok bu kadar basit
Biraz su ister misin?
Onlar asbestten yapılmış su haznelerinin bir sağlık riski doğurabileceğini söylüyorlar.
Tom biraz su kaynattı.
Bu makinenin su altında çalışması için bir yol bulmalıyız.
Zemin suyla ıslanmıştı.
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.