Examples of using "Aguento" in a sentence and their turkish translations:
Ona artık katlanamıyorum.
Buna artık katlanamıyorum.
Ona tahammül edemiyorum.
Bu acıya dayanamam.
Korkaklara tahammül edemem.
Bu rutine daha fazla dayanamam.
Sıcağa dayanamıyorum.
Bu tür insanlara dayanamam.
Bu tür ağrıya katlanamıyorum.
Artık sana katlanamam.
O gürültüye daha fazla dayanamam.
O gürültüye katlanamam.
Tom ve Mary'den usandım.
Artık burada buna katlanamıyorum. Bir manzara değişikliğine ihtiyacım var.
Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
Bu sıcak havaya dayanamıyorum.
Onun kabalığına dayanamıyorum.